Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2015/26367 E. 2018/14805 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/26367
KARAR NO : 2018/14805
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Sanık …’ın hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin yapılan incelemesinde;
03.12.2013 tarihli olay yeri yakalama tutanağına göre, devriye ekiplerince ard arda giden iki araçtan şüphe edilmesi üzerine durdurulmak istenen araçların sürücülerinin kaçması üzerine yapılan sıcak takipte sanıklardan …’un yakalandığı , araçlarda yapılan aramada yüklü miktarda kaçak sigara ele geçtiği, sanık …’un kolluk beyanında dava konusu kaçak eşyanın Sanık …’a ait olduğunu, diğer aracı da sanık …’ın kullandığını, ancak olay yerinden kaçtığını beyan ettiği somut olayda;Sanık …’ın aşamalardaki savunmalarında atılı suçlamayı ısrarla kabul etmemesi karşısında, sanık … ile …’a yüzleştirme işlemi yaptırılması, bunun mümkün olmaması halinde sanık …’ın temin edilecek fotoğraflarının …’a gösterilerek sigaraların sahibi ve olay tarihinde takip ettiği diğer nakil aracının şoförü olup olmadığına ilişkin kesin olarak tespit yapılıp, dosya içerisinde yer alan ”… Otomotiv … firmasına ait 13.11.2013 düzenlenme tarihli suçta kullanılan … plakalı araca ait oto kiralama sözleşmesi altındaki imzanın sanık …’a ait olup olmadığına ilişkin imza incelemesi de yapıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi;
Kabul ve uygulamaya göre ise;
1- Soruşturma aşamasında üzerlerine tedbiren şerh konulan, dava dışı nakil araçlarının üzerindeki tedbirin hükümle birlikte kaldırılması gerekirken anılan hususta bir karar verilmemesi;
2- Suç tarihi itibarıyla suçtan zarar görmeyen ve davaya da katılma hakkı olmayan TAPDK lehine vekalet ücretine hükmolunması;
3-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Sanık …’un hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin yapılan incelemesinde ise;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 03.12.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 02.01.2014 olduğu,
Aynı gün incelenen Dairemizin 2017-14464 Esas sırasında kayıtlı olan Bitlis 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014-382 Esas, 2015-56 Karar sayılı dosyada suç tarihinin 20.08.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 20.06.2014 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 17.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.