Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2015/24884 E. 2015/23212 K. 16.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/24884
KARAR NO : 2015/23212
KARAR TARİHİ : 16.12.2015

Tebliğname No : K.Y.B.KYB – 2015/294398

4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’a muhalefet suçundan sanıklar K.. K.. ve A.. K.. hakkında yapılan yargılama sonucunda sanıkların atılı suçtan beraatine ve suça konu sumanın (etil alkol) karar kesinleştiğinde sahibine iadesine dair Şanlıurfa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/12/2006 tarihli ve 2004/869 Esas, 2006/1007 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 10.08.2015 gün ve 52642 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.09.2015 gün ve KYB. 2015-294398 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, ihbar üzerine yapılan aramada fiilen sanıklardan K.. K.. tarafından işletilen petrol istasyonunun deposunda 2070 litre suma (etil alkol) ele geçirildiği, söz konusu maddenin rakı üretiminde kullanıldığı ve suç tarihi itibariyle söz konusu maddeyi bulundurma yetkisinin yalnızca ….. Alkollü İçkiler Sanayi ve Ticaret A.Ş.’de olduğu, Özelleştirme Yüksek Kurulunun 23/12/2003 tarih ve 2003/85 sayılı kararına istinaden “…… Alkollü İçkiler Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin kamu hisselerinin tamamının …… İçki San. ve Tic. A.Ş.’ye devredildiği, sanıkların ele geçirilen sumayı ne şekilde temin ettiklerine dair açık bir bilgi ve belge sunamadıkları gibi, Tekel idaresinden temin edildiğine dair dosyaya yansıyan her hangi bir delil de bulunmadığı dikkate alındığında, karar tarihi itibariyle bulundurulması yasak olan söz konusu sumanın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun müsadereye ilişkin 54/4. maddesindeki “Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya, müsadere edilir.” şeklindeki yasal düzenleme karşısında, müsaderesine karar verilmesi gerekirken, sahibine iadesine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Suç tarihi ve suçun niteliğine göre;
Suçtan doğrudan zarar gören ve yargılamaya katılma hakkı bulunan kurum olduğu gözetilmeksizin, katılma istemi reddedilen TAPDK’nun vekiline gerekçeli karar tebliğ edilmediği için Şanlıurfa 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12/12/2006 tarihli ve 2004/869 Esas, 2006/1007 Karar sayılı kararı kesinleşmediğinden, kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 16/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.