Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2015/20876 E. 2015/23592 K. 16.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/20876
KARAR NO : 2015/23592
KARAR TARİHİ : 16.12.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/291802

İthali bazı şartlara ve belgelere tabi bulunan eşyayı aldatıcı işlem ve davranışlarla ithal etmek eyleminden dolayı kabahatliler M.. S.. ve M.. S..’un 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3/11. maddesi uyarınca ayrı ayrı 483.264 Türk Lirası idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ( Kapatılan Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi ) 14/12/2010 tarihli ve 2010/215 esas, 2010/336 sayılı kararına vaki itirazın reddine ilişkin merci İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 24/04/2014 tarihli ve 2014/652 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 06.08.2015 gün ve 2014/16070/51914 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.09.2015 gün ve KYB. 2015/291802 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, kabahatlinin idari yaptırıma konu 5607 sayılı Kanun’un 3/11. maddesinde düzenlenen eylemin idari yaptırım kararı aleyhine yapılan başvurunun incelenmesi sırasında 11/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6455 sayılı Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 12. maddesi ile yapılan değişiklik ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesi kapsamına alındığı, anılan Kanun’un 243. maddesind e “1. Yükümlüler kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri, cezalar ve idari kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir üst makama, üst makam yoksa aynı makama verecekleri bir dilekçe ile itiraz edebilir. 2. İdareye intikal eden itirazlar otuz gün içinde karara bağlanarak ilgili kişiye tebliğ edilir. 3. İtiraz dilekçelerinin süresi içinde yanlış makama verilmesi halinde, itiraz süresinde yapılmış sayılır ve idarece yetkili makamlara ulaştırılır. 4. İtirazın reddi kararlarına karşı işlemin yapıldığı yerdeki idari yargı mercilerine başvurulabilir. ” şeklinde yer alan düzenleme karşısında, idari yaptırım kararına vaki başvuruyu inceleme görevinin idari yargı merciilerine ait olduğu gözetilmeksizin, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde karar tesisinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 09.09.2015 tarih ve 2015/291802 sayılı ihbarname içeriğinde belirtilen görüş yönünden;
Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 14.12.2010 tarihli kararı ile sanıkların 5607 sayılı Yasa’nın 3/11. maddesine temas eden kabahatten cezalandırılmalarına karar verilmiş ise de, sanıkların 5607 sayılı Yasa’nın 3/1. maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemi ile açılan davanın yargılaması sonucunda anılan şekilde uygulama yapıldığı, kabahat nedeniyle idari para cezası verildikten sonra verilen idari para cezasına karşı yapılan itirazın İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce incelenerek 24.04.2014 tarihli kararı ile reddine karar verilmesinden önceki aşamada, 11.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikler nedeniyle uyuşmazlık konusu kabahat eyleminin 4458 sayılı Yasa’nın 235. maddesi kapsamına alınmasının ve yine 4458 sayılı Yasa’nın 242/4. maddesi uyarınca anılan yasa kapsamında yapılacak başvuruyu inceleme merciinin idari yargı mercileri olmasının, somut olayda adli yargı mercilerinin başvuruyu inceleme görevini değiştirmeyeceği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
II-Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 13.12.2014 tarih ve 2014/364574 sayılı ihbarname içeriğinde belirtilen görüş yönünden;
Dosya kapsamına göre, 5607 sayılı Yasa’nın 3/11. maddesi uygulanmak suretiyle tüzel kişi yerine kabahatli gerçek kişiler hakkında idari yaptırım kararı uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 16/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.