Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2015/17780 E. 2019/31715 K. 21.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/17780
KARAR NO : 2019/31715
KARAR TARİHİ : 21.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1- Açılan kamu davasına katılma ve hükmü temyize hakkı bulunan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilip, katılma imkanı tanınmadan, yokluğunda yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- 5237 sayılı TCK.nun 7/2. maddesinin, aynı maddenin 1. fıkrası ile birlikte değerlendirilmesi sonucunda, sonradan yürürlüğe giren kanunun lehe hükümler içermesi halinde uygulanacağı, lehe hüküm içermemesi halinde ise suç tarihinde yürürlükte bulunan kanunun uygulanması gerektiği gözetilerek, sanıkların suç tarihinde yürürlükte bulunan 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun Ek 5/1. maddesi gereğince cezalandırılmaları gerekirken suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve lehe hükümler içermeyen 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi gereğince uygulama yapılması suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
3- Sanıklar hakkında 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun Ek 5/1. maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemi ile dava açıldığı halde, 5271 sayılı CMK’nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi uyarınca mahkumiyetlerine karar verilmesi,
4- Ele geçirilen kaçak eşyanın miktarına göre, temel cezada TCK’nun 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
5- Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK’nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK’nun 62. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
6- Gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK’nun 52/2. maddesi yerine TCK’nun 52. maddesinin yazılması suretiyle CMK.nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
7- Kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nun 51/3. maddesi uyarınca belirlenen denetim süresinin alt sınırının, mahkum olunan ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi,
8- 5237 sayılı TCK’nun 51/7. maddesi gereğince sanıkların denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi gerektiği halde infazı kısıtlayacak şekilde ”ertelenen cezanın infaz kurumunda çektirilmesine” denilmek suretiyle karar verilmesi,
9- Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK’nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK’nun 54. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
10- Suçta kullanılan nakil araçlarından … plakalı kapalı kasa kamyonetin kayden maliki … celbedilerek konu hakkında bilgisine başvurulup … plakalı aracın iyi niyetli 3. kişiye ait olup olmadığı belirlendikten, ele geçen kaçak eşyanın tür ve miktarı ile … ve … plakalı nakil araçlarının değerleri dikkate alındığında nakil vasıtalarının müsaderesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurup doğurmayacağı ve bu nedenle TCK’nun 54/3. maddesi uyarınca hakkaniyete aykırı bir yanın bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra müsaderelerine ya da iadelerine karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile ve mahkemelerin her türlü kararının gerekçeli olması 1982 Anayasının 141/3 ve 5271 sayılı Yasanın 34, 230 ve 289/g madde ve fıkralarının amir hükmü olduğu dikkate alınarak, kararda iddia, savunma, sanıkların leh ve aleyhindeki delillerin açıkça belirtilip tartışılarak, yasal öğelerin gösterilmesi gerektiği hususuna uyulmadan yazılı ve gerekçesiz şekilde nakil araçlarının müsaderesine karar verilmesi, nakil araçlarının müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK’nun 54/1. madde ve fıkrası yerine TCK’nun 54. maddesinin gösterilmesi, … plakalı nakil aracı için aracın değerinin 1/4 ü oranında yatırılan teminat hususunda bir karar verilmemesi,
11- Davaya katılan bulunmadığı halde katılanın kim olduğu da belirtilmeden ”Katılan kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca belirlenen 1320 TL vekalet ücretinin sanıklardan alınıp müdahile verilmesine,” denilmek suretiyle vekalet ücretine hükmedilmesi ve hükmolunan vekalet ücretinin, sanıklardan eşit olarak alınacağının hükümde belirtilmemesi,
12- Yargılama giderleri ile ilgili olarak, 5271 sayılı CMK’nun 324. maddesinin 2. fıkrasında “Hüküm ve kararda yargılama giderlerinin kimlere yükletileceği gösterilir.” şeklindeki açık hükmü ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 26/05/1935 gün ve 111/7 sayılı “yargılama giderleri hükmün tamamlayıcı parçası olduğundan ilamlarda açıklanmalı, kime yükletileceği belirtilmelidir” ve yine Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 02/05/1966 gün ve 4/3 sayılı “tefhim edilmekle hükmün esasını oluşturan kısa kararda yargılama giderinin miktarı ve kime ne miktarda yükleteceği belirtilerek, sanıkların yükümlülüğü öğrenmesinin sağlanması ve bu sayede sanıkların yargılama giderlerine karşı temyiz davası açıp açmama hususunda karar verme olanağı tanınması gerektiğini” belirten kararları karşısında, hükmün esasını oluşturan kısa kararda, sanıkların yükümlülüğünü öğrenmesi ve buna göre yargılama giderleri yönünden temyiz yoluna başvurup başvurmayacağı hususunda karar vermesine imkan tanımak için, yargılama giderlerinin kime yükleneceğinin ve bu yükümlülüğün ne miktar olacağının belirtilmesi gerektiği, ancak mahkemece kısa kararda yargılama gideri kısmı boş bırakılarak yargılama giderleri ile ilgili miktar açıklanmadan usul ve yasaya aykırı hüküm kurulması,
Yasaya aykırı olup, sanıklar …, … ve …’un müdafiileri ile sanık …’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıkların cezada kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 21/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.