Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2015/16483 E. 2015/19002 K. 14.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/16483
KARAR NO : 2015/19002
KARAR TARİHİ : 14.09.2015

Tebliğname No : 7 – 2015/219122 – (2012/253713)
MAHKEMESİ : Başkale 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/09/2011
NUMARASI : 2010/136 (E) ve 2011/293 (K)
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya Muhalefet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-EPDK vekilinin temyiz talebine yönelik olarak yapılan incelemede;
Kaçağa konu eşyanın, gümrük kapısından veya sınırdan yurda sokulmak istenirken ya da hemen sonrasında veya bu eylemlerin kesintiye uğramadan devam sırasında yakalanması halinde, eylemin 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında kalacağı ve buna göre suç tarihinde sınırda yürütülen faaliyet sırasında İran sınırında kimliği tespit edilemeyen bir gruptan 36 adet at ve bunların üzerinde 210 litre kaçak akaryakıt ele geçirilmesi karşısında, kaçakçılık suçunun kesintisiz devamı sırasında dava konusu eşyanın yakalandığı ve sanığa atılı eylemin bir bütün halinde 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3/1-2. cümle maddesi kapsamında kalabileceği cihetle, davaya katılma hakkının gümrük idaresine ait olacağı, dolayısıyla suçtan doğrudan zarar görmeyen E.. K..nun davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi olmadığından E.. K.. vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- Şikayetçi Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Şikayetçi Gümrük İdaresi kamu davasından usulüne uygun olarak haberdar edilmemiş ve davaya katılmamış ise de, 5271 sayılı CMK’nın 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu gözetilip, şikayetçi kurumun suçtan zarar görme olasılığına göre sanık hakkında kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1-Suçtan zarar gören ve yargılamaya katılma hakkı bulunan kurum olan Gümrük İdaresi yargılamadan haberdar edilmeyerek 5271 sayılı CMK’nun 234 vd. maddelerine aykırı davranılması,
2-Kaçağa konu eşyanın, gümrük kapısından veya sınırdan yurda sokulmak istenirken ya da hemen sonrasına veya bu eylemlerin kesintiye uğramadan devamı sırasında yakalanması halinde, eyleminin 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun kapsamında kalacağı ve buna göre suça konu 210 litre kaçak motorinin jelikanlar içerisinde suç tarihinde nakil vasıtası olarak kullanılan atlarla, İran İslam Cumhuriyeti ülkesinden ülkemize 4458 sayılı Yasa’nın 33 ve Gümrük Yönetmeliğinin 72. maddelerinde öngörülen şekilde faaliyet gösteren gümrük bölgesi giriş çıkış ile gümrük işlemlerinin yapıldığı kapılar dışından, yani sınırdan yurda sokulmasından hemen sonra takip üzerine yakalandığı anlaşılmakla sanığın eyleminin 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3/1.maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununa muhalefetten hüküm kurulması,
3-Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan E.. K..’nun davaya katılan olarak kabul edilip lehine dilekçe yazım ücretine hükmolunması,
Yasaya aykırı, şikayetçi Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Yasa’nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca hükmün sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 14/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.