Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2015/15690 E. 2015/20636 K. 22.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/15690
KARAR NO : 2015/20636
KARAR TARİHİ : 22.10.2015

Tebliğname No : K.Y.B. – 2015/190041

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, 13/01/2015 günü İ.. S..nde yapılan kontrolde E. L. adına gönderilen kargo paketinden ele geçirilen 295 adet cep telefonu anakartına, 11/02/2015 tarihli yazı ile el koyma kararı verilmesinin talep edilmesini müteakip, İzmir 3. Sulh Ceza Hakimliğinin el koyma talebinin reddine dair 11/02/2015 tarihli ve 2015/609 değişik sayılı kararına itiraz edilmesi üzerine, itirazın reddine ilişkin İzmir 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 13/02/2015 tarihli ve 2015/622 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 18.05.2015 gün ve 32347 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.06.2015 gün ve KYB. 2015-190041 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, İzmir 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 11/02/2015 tarihli ve 2015/609 değişik sayılı kararı ile el konulması talep edilen 295 adet cep telefonu anakartının bir gönderi içerisinde bulunduğu ve gönderi açma işleminin 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 129. maddesi kapsamında usulüne uygun bir şekilde yapılmadığı gerekçesi ise talebin reddine karar verilmiş isede; anılan Kanun’un 129. maddesinde düzenlenen “Postada elkoyma” başlıklı düzenlemenin kişiler arasındaki haberleşme hürriyetini korumak amacıyla getirildiği, bu kapsamda söz konusu düzenlemenin kişiler arasında haberleşmeye yarayan mektup, telgraf, yazılı metin, elektro manyetik bilgi taşıyıcı v.s şeklindeki gönderileri kapsadığı, somut olayımızda ise, …………… Kargo İşletme Merkezi Yurt Dışı Kargo Servisinde bulunan ………. Yolcu Salonu Gümrük Müdürlüğü bağlantısı posta servisinde yapılan rutin muayene işleminde …………… barkod numaralı gönderinin görevlilerce şüpheli olduğu tespit edilmiş ve İzmir Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğüne bilgi verilerek ilgili kolluk görevlilerince nöbetçi Cumhuriyet Savcısının talimatı doğrultusunda söz konusu gönderi içerisinde arama yapılarak 295 adet kaçak cep telefonu ana kartının ele geçirildiği, bu kapsamda yurt dışı servisinde ele geçirilen kaçak eşyaların posta gönderisi olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, kaldı ki 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 9/2. maddesinde “Gümrük salonları ve gümrük kapılarında kaçak eşya sakladığından kuşkulanılan kişilerin üzeri, eşyası, yükleri ve araçları gümrük kontrolü amacıyla gümrük görevlilerince aranabilir. Yapılan arama sonucunda tespit edilen kaçak eşyaya derhal elkonulur.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında suç unsuru teşkil eden kaçak eşyalara ilişkin el koyma talebinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 123. Maddesinde yer alan “(l)İspat aracı olarak yararlı görülen ya da eşya veya kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan malvarlığı değerleri, muhafaza altına alınır. (2)Yanında bulunduran kişinin rızasıyla teslim etmediği bu tür eşyaya elkonulabilir.” ve 127. maddesinde yer alan “(l)Hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri, elkoyma işlemini gerçekleştirebilir.(2)Kolluk görevlisinin açık kimliği, elkoyma işlemine ilişkin tutanağa geçirilir. (3)Hâkim kararı olmaksızın yapılan elkoyma işlemi, yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur.Hâkim, kararını elkoymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde elkoyma kendiliğinden kalkar. (4)Zilyetliğinde bulunan eşya veya diğer malvarlığı değerlerine elkonulan kimse, hâkimden her zaman bu konuda bir karar verilmesini isteyebilir.(5) Elkoyma işlemi, suçtan zarar gören mağdura gecikmeksizin bildirilir. (6)Askerî mahâllerde yapılacak elkoyma işlemi, … Cumhuriyet savcısının istem ve katılımıyla askerî makamlar tarafından yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeler kapsamında itirazın bu yönden kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden İzmir 4.Sulh Ceza Hakimliği’nin 13/02/2015 gün ve 2015/622 Değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK.nın 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahkemesince yapılmasına, 22.10.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.