Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2015/14678 E. 2015/23874 K. 30.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14678
KARAR NO : 2015/23874
KARAR TARİHİ : 30.12.2015

Tebliğname No : 7 – 2014/96
MAHKEMESİ : Kağızman Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/10/2013
NUMARASI : 2013/79 (E) ve 2013/199 (K)
SUÇ : 4926 sayılı Yasaya Muhalefet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 31/01/2012 gün ve 2011/7-465 Esas, 2012/11 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Yasa’nın 5/son maddesinde belirtilen toplu kaçakçılık suçunun iki kişi tarafından işlenebileceğinin belirtilmiş olması karşısında, sanıkların birlikte işledikleri fiilden dolayı eylemlerinin toplu kaçakçılık olarak değerlendirilip buna göre, kurulacak hüküm bakımından maddi gerçeğin belirlenmesinde zorunluluk bulunduğundan; dava konusu eşyanın konusunda uzman bilirkişi tarafından belirlenen CİF değeri üzerinden gümrük idaresine hesaplattırılacak gümrüklenmiş değerin 4,5 katı üzerinden müteselsilen sorumlu olmak üzere usulüne uygun ön ödeme önerisinde bulunulup sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
2-4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK’nın 50. maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı Yasa’nın sanık lehine olabileceği gözetilerek;
Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun ilgili bütün hükümleri uygulanarak, elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
Uygulamaya göre de;
3-Sanığın eylemi toplu kaçakçılık suçunu oluşturduğu halde cezanın 4926 sayılı yasanın 5/3. maddesi gereğince arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle eksik ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanık M.. P..’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozmanın niteliği gereğince hakkında daha önce temyiz istemi süresinde olmadığından reddine karar verilen sanık M. Z. P.’e sirayetine, sanığın ceza miktarı yönüyle kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 30/12/2015 günü oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Jandarma görevlileri tarafından 29/07/2006 tarihinde icra edilen yol kontrolü sırasında sanık M.. P..’in kullandığı kamyonun arama faaliyetini farkederek olay yerinden kaçmaya çalıştığı ancak takip sonucu yakalandığı ve araçta yapılan aramada domates kasalarının altına gizlenmiş halde 1092 karton ve 6 paket yabancı menşeili ve kaçak sigaranın ele geçirildiği olay yeri tespit tutanağı ile sabittir. Sanık M.. P.. ile birlikte araçta, sigaraları sahiplenen ve kardeşi olan M. Z. P. ise yolcu olarak bulunmakta olup yapılan yargılama sonucunda mahkum olmuştur. Sanık M.. P.. aşamalarda ki savunmalarında kardeşi olan diğer sanığın kendisinden habersiz olarak sigaraları araca yüklediğini ve sigaralarla bir ilgisinin olmadığını savunmuş buna karşılık sanık M. Z. P. ise sanığın bu yöndeki savunmasını doğrulamış olup sanık M.. P..’in savunmasının aksine mahkumiyeti için her türlü şüpheden uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı nedenleriyle beraatine karar verilmesi gerektiği sonucu olan bozma kararma katılmıyorum.
Muhalif Üye