Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2015/1455 E. 2017/5954 K. 03.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1455
KARAR NO : 2017/5954
KARAR TARİHİ : 03.07.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanıkların beraatlerine, aracın müsaderesine yer olmadığına

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-… vekilinin temyizine göre yapılan incelemede;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen, davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmayan … vekilinin vaki temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II-… vekilinin temyizine göre yapılan incelemede;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunan …’nun davadan haberdar edilmeksizin ve yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması nedeniyle CMK.nun 260. maddesi uyarınca hükmü temyiz etme hakkı bulunduğu belirlenerek inceleme yapılmıştır.
Suça konu içkilerin bulunamaması sebebiyle mahkemece içkilerin yabancı menşeili, kaçak ve bandrollü olup olmadığı hususunda inceleme yaptırılamadığı görülmekle, hüküm sonucu itibariyle doğru ise de;
Suça konu bulunmayan içkilerle ilgili 5996 Sayılı Yasanın 40/1. maddesi gereğince mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı … vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden ve bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi uyarınca,
Hükümden suça konu eşyaların mülkiyetinin kamuya geçirilmesine dair bendin çıkartılmasına ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.07.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

MuhalifKararına uygundur.

KARŞI DÜŞÜNCE

5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan beraate ilişkin hükmün, müşteki … … Denetleme Kurumu vekili tarafından temyizi üzerine sayın çoğunluğun düzeltilerek onamaya ilişkin kararı yerinde değildir. Şöyle ki;
Müşteki … … Denetleme Kurumu, soruşturma aşamasında sanıklar hakkında yürütülmekte olan soruşturmadan haberdar edilmediği gibi kovuşturma evresinde de duruşmalardan haberdar edilmemiş, karar verildikten sonra gerekçeli kararın tebliği üzerine … … Denetleme Kurumu vekili tarafından beraate ilişkin karar müşteki vekili sıfatıyla süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.05.2014 tarih ve 2013/250 E, 2014/267 K sayılı Kararında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı CMK.nun mağdur ve şikâyetçinin haklarını düzenleyen 234. maddesinin 1/1-b alt bendinde, mağdur ile şikayetçinin, kovuşturma evresinde; duruşmadan haberdar edilme, kamu davasına katılma, tutanak ve belgelerden vekili aracılığı ile örnek isteme, tanıkların davetini isteme, vekili yoksa, baro tarafından kendisine avukat atanmasını isteme, davaya katılmış olma şartıyla davayı sonuçlandıran kararlara karşı kanun yollarına başvurma haklarının bulunduğu hüküm altına alınmış, maddenin son fıkrasında da, bu hakların mağdur ve şikâyetçiye anlatılıp açıklanacağı ve bu hususun tutanağa yazılacağı belirtilmiştir.
Katılmaya ilişkin hükümlere ise CMK’nun 237 ila 243. maddelerinde yer verilmiştir.
“Kamu Davasına Katılma” başlıklı 237. maddesinde;
“1) Mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikâyetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler.
2) Kanun yolu muhakemesinde davaya katılma isteğinde bulunulamaz. Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır”,
“Katılma Usulü” başlıklı 238. maddesinde ise;
“1) Katılma, kamu davasının açılmasından sonra mahkemeye dilekçe verilmesi veya katılma istemini içeren sözlü başvurunun duruşma tutanağına geçirilmesi suretiyle olur.
2) Duruşma sırasında şikâyeti belirten ifade üzerine, suçtan zarar görenden davaya katılmak isteyip istemediği sorulur.
3) Cumhuriyet savcısının, sanık ve varsa müdafiinin dinlenmesinden sonra davaya katılma isteminin uygun olup olmadığına karar verilir.
4) Sulh ceza mahkemesinde açılmış olan davalarda katılma hususunda Cumhuriyet Savcısının görüşü alınmaz” şeklinde düzenlemeler yer almaktadır.
Kanun yollarına ilişkin genel hükümlerin yer aldığı 260. maddesinde ise; “…bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır” hükmüne yer verilmiştir.
5271 sayılı CMK.nun 237. maddesinde suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanların davaya katılabilecekleri kabul edilmiş, ancak kanun yolu muhakemesinde bu hakkın kullanılamayacağı esası benimsenmiş, bununla birlikte istisnai olarak; “ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır” hükmü getirilmiştir. Anılan kanunun
238. maddesi uyarınca; davaya katılma hakkının kullanılması için dilekçe ile başvurma yönteminin yanı sıra sözlü olarak yapılan istemin duruşma tutanağına geçirilmesi de yeterli görülmüş, hatta şikayetçi olduğunu bildiren kişiye mahkemelerce, davaya katılmak isteyip istemediğinin sorulması hususunda zorunluluk getirilmiştir. Bu zorunluluk karşısında duruşmaya katılan mağdur ve şikayetçiye öncelikle CMK.nun 234. maddesinde yazılı bulunan haklarının anlatılması ve bu durumun duruşma tutanağına yazılması gerekmektedir.
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Müşteki … … Denetleme Kurumu, soruşturma aşamasında sanıklar hakkında yürütülmekte olan soruşturmadan haberdar edilmediği gibi kovuşturma evresinde de duruşmalardan haberdar edilmemiş olması karşısında; … … Denetleme Kurumu vekiline 5271 sayılı CMK.nun 234. maddesindeki haklarının hatırlatılması, mağduru oldukları eylemlerle ilgili sanıklardan şikâyetçi olup olmadıkları ve şikayetçi olduklarını bildirmeleri halinde ise davaya katılmak isteyip istemediklerinin sorulması, sonucuna göre katılma konusunda bir karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğu gibi, … … Denetleme Kurumu’nun davaya katılması hususunda 5271 sayılı CMK.nun 237/2. maddesi uyarınca temyiz aşamasında Dairece bir karar verilmesi mümkün değildir. Tüm bu anlatılanlar karşısında, duruşmalardan haberdar edilmeyen şikayetçi … … Denetleme Kurumu vekilinin gerekçeli karar tebliği üzerine hükmü temyiz ettiği anlaşıldığından, 5271 sayılı CMK.nun 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu cihetle; sanıklara yüklenen suçlardan zarar gören ilgili … … Denetleme Kurumu duruşmadan haberdar edilip iddia ve delillerini sunma olanağı sağlanmadan hüküm kurulmak suretiyle CMK.nun 234/1-b maddesine aykırı davranılması gerekçesiyle beraate ilişkin hükümlerin bozulması yerine, yerel mahkemenin kararının düzeltilerek onanmasına dair sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 03.07.2017