Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2015/1341 E. 2017/5120 K. 13.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1341
KARAR NO : 2017/5120
KARAR TARİHİ : 13.06.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5015 sayılı kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Katılan EPDK vekilinin temyizinin kapsamına göre dava konusu eşya ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
İddianame ile müsadere talep edilmediği gibi müsadereye konu eşyanın bulunmamasına göre yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere göre katılan EPDK vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II- Sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyizine göre yapılan incelemede;
Sanığa, dava konusu eşyanın “ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı” olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/9. madde ve fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, kurum zararını gidermediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de, kamu zararını gidermek istemediğini beyan eden sanık hakkında 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesinin uygulanma imkanı bulunmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır,
1- Doğrudan tayin olunan adli para cezasının 1 gününün 20,00 TL’den hesabı sırasında uygulama maddesi olan TCK.nun 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK.nun 232/6. madde ve fıkrasına aykırı davranılması,
2- Sanık hakkında tayin olunan adli para cezasının 20 eşit taksitle tahsiline karar verilirken, TCK.nun 52/4. madde ve fıkrasının gösterilmemesi suretiyle CMK.nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
-2-
3- 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir” olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 4. ve 9., yine 18.06.2014 tarihli 6545 sayılı Yasa’nın 81. maddesi ile 3. ve 8. fıkralarındaki değişiklikler ve 10. fıkrasının yürürlükten kaldırılmış olması göz önüne alındığında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda ve taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğinin belirtilmesi,
4- 5237 sayılı TCK.nun 51/7. maddesi gereğince sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5- 24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
TCK.nun 53/3. maddesi uyarınca hapis cezası ertelenen sanık hakkında kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyumluk yetkilerinin kısıtlanamayacağı gözetilmeden bu yetkilerden koşullu salıvermeye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden ve bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi uyarınca,
1- Hükmün gün adli para cezasının paraya çevrilmesine ilişkin bölümünden ”TCK’nun 52.md.si” ibaresinin çıkarılıp yerine gelmek üzere “TCK.nun 52/2. maddesi” ibaresinin eklenmesi,
2- Hükmün adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin bendine “takdiren 20 eşit” ibaresinden önce gelmek üzere “TCK.nun 52/4. maddesi gereğince” ibaresinin eklenmesi,
3- Hükümden “ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtaratına” bölümünün çıkarılması,
4- Hükmün sanık hakkında verilen uzun süreli hapis cezasının ertelenmesine ilişkin bendinin devamına ”5237 sayılı TCK.nun 51/7. maddesi gereğince sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine” ibaresinin eklenmesi,
5- Hükümden TCK.nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılması, yerine “24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E. , 2015/85 K. sayılı kararındaki iptal edilen hususlar gözetilerek, 5237 sayılı TCK.nun 53/1-2-3. madde ve fıkralarının tatbikine,” ifadesinin eklenmesi ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-
III- … hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyizine göre yapılan incelemede;
Sanık …’un savunmalarında işletmekte olduğu petrol istasyonunda bulunan ve jandarma tarafından yediemin sıfatı ile bırakıldığı ifade edilen akaryakıt tankerindeki akaryakıt ile ilgili herhangi bir tasarrufta bulunmadığını, tankerin vanalarında sızıntı farketmesi sonrası jandarmaya durumu bildirdiğini, tankerde bulunan kaçak akaryakıtın ortadan kaybolması ile bir ilgisinin bulunmadığını beyan ettiği, 21/10/2008 tarihli bilirkişi raporunda tankerin boşaltma kabin kapaklarının köşelerinde zorlama olmasına rağmen kapakların iç kısmında bulunan emniyet tedbirleri dolayısıyla o tür bir zorlama ile açılamayacağının, tankerin sökülen bir kısmının söz konusu olmadığının, mühürde bir bozma durumunun bulunmadığının ifade edilmesi ve dosyada akaryakıt tankerinin sanığa yediemin sıfatı ile teslim edildiğine dair bir tutanak bulunmaması karşısında sanığın mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeksizin beraati yerine yazılı gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,
IV- Sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyizine göre yapılan incelemede;
1- CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar yönünden engel hali bulunmayan sanığa, sanık lehine olarak 600 litre kabul edilen motorin yönüyle KEMTV düzenlettirilerek, dava konusu eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/9. madde ve fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken sanığın kamu zararını karşılamadığı gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2- Doğrudan tayin olunan adli para cezasının 1 gününün 20,00 TL’den hesabı sırasında uygulama maddesi olan TCK.nun 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK.nun 232/6. madde ve fıkrasına aykırı davranılması,
3- Sanık hakkında tayin olunan adli para cezasının 20 eşit taksitle tahsiline karar verilirken, TCK.nun 52/4. madde ve fıkrasının gösterilmemesi suretiyle CMK.nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4- 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir” olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasa’nın 106. maddesinin 4. ve 9., yine 18.06.2014 tarihli 6545 sayılı Yasa’nın 81. maddesi ile 3. ve 8. fıkralarındaki değişiklikler ve 10. fıkrasının yürürlükten kaldırılmış olması göz önüne alındığında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda ve taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğinin belirtilmesi,
-4-
5- 5237 sayılı TCK.nun 51/7. maddesi gereğince sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
6- 24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
TCK.nun 53/3. maddesi uyarınca hapis cezası ertelenen sanık hakkında kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyumluk yetkilerinin kısıtlanamayacağı gözetilmeden bu yetkilerden koşullu salıvermeye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı olup, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.