Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2015/12975 E. 2019/27553 K. 07.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/12975
KARAR NO : 2019/27553
KARAR TARİHİ : 07.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1. 5237 sayılı TCK’nun 7/2. maddesinin, aynı maddenin 1. fıkrası ile birlikte değerlendirilmesi sonucunda, sonradan yürürlüğe giren kanunun lehe hükümler içermesi halinde uygulanacağı, lehe hüküm içermemesi halinde ise suç tarihinde yürürlükte bulunan Kanunun uygulanması gerektiği gözetilerek, sanığın eylemine ilişkin olarak suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/10. maddesinin sanık lehine hüküm içermediği anlaşılmakla, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5015 sayılı Yasanın ek 5/1. maddesi uyarınca cezalandırılması yerine yazılı şekilde uygulama yapılması,
2. 5237 sayılı TCK’nun 51/7. maddesi gereğince hapis cezası ertelenen sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceği, TCK’nun 51/8. maddesi gereğince denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde ise cezanın infaz edilmiş sayılacağının ihtaratının yapılmaması,
3. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkum olduğu kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında anılan maddenin l. fıkrasının (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmasına yer olmadığına, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
4. 25.04.2013 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu eşyanın, hacim ve miktar itibari ile aracın ağırlıklı bölümünü oluşturduğu belirtilmiş ise de; dava konusu eşya ve nakil vasıtasının değerleri dikkate alındığında nakil vasıtasının müsaderesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle araç müsaderesinin TCK’nun 54/3. maddesi uyarınca hakkaniyete de aykırı olacağı dikkate alınarak dava konusu nakil vasıtasının iadesi yerine yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi,
5.Açılan davanın niteliğine göre, suçtan zarar görmeyen ve davaya katılma hakkı olmayan Gümrük İdaresi lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Yasaya aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 07.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.