Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2015/1122 E. 2017/5943 K. 13.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1122
KARAR NO : 2017/5943
KARAR TARİHİ : 13.06.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Beraat, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Katılan … İdaresi vekilinin temyiz itirazları üzerine yapılan incelemede;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığa atılı eylemin 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasanın 8/4. fıkrası kapsamında kaldığı cihetle, suçtan doğrudan zarar görmeyen … davaya katılma ve hükmü temyize yetkisinin bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, … adına hazine vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II-CMK.nun 260. maddesi gereğince, 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçundan doğrudan zarar gören … … …’nun (dava konusu pipo, pipo tütünü ve nargile tütünü yönünden) hükmü temyiz etme yetkisi bulunduğu gözetilerek yapılan incelemede;
1- Suçtan doğrudan zarar gören … … … CMK.nun 234. maddesi uyarınca davadan haberdar edilip, aynı yasanın 237. maddesi gereğince davaya katılma imkanı sağlanmadan yargılamaya devam edilip yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … hakkında yürütülen soruşturma sonucunda ele geçirilen kaçak eşyalardan dolayı kamu davası açılmış ise, iş bu dosya ile arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması karşısında, her iki dosyanın hüküm verilmemiş ise birleştirilmesi, hüküm verilmiş ise dosyanın celp edilerek delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi,
3- Her ne kadar kargoyu teslim alan sanık hakkında beraat kararı verilmiş ise de, sanığın kastının belirlenmesi ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması bakımından,
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu 3. ve 4. maddeleri; Taşıma Yönetmeliğinin 34. maddesi gereğince gönderici ve alıcısının açık kimlikleri ve adresleri bulunmayan yani mevzuata uygun olmadan kabul edilen kargonun içerisinde kaçak eşya bulunması halinde, bu kargoyu kabul eden kargo görevlisinin hukuki durumunun belirlenebilmesi ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için;
a- Olay tarihinde kargo kabul merkezinde görevli personel sayısıyla sanık tarafından kabul edilen kargo sayısı ve sanık tarafından gerçekleştirilen kargo işlemlerinin mevzuata uygun olup olmadığı,
b- Mevzuata uygun olmadığı halde kabul edilen, göndericisinin ve alıcısının kimlik bilgileri ve açık adresleri bulunmayan veya eksik olan başka kargoların, nasıl ve kim tarafından alıcısına teslim edildiği,
c- Sanığın, dava konusu kargo gönderi belgesinde açık kimliği bulunmayan gönderici ve açık kimliği ile telefon numarası bulunmayan alıcıyla telefon veya başka surette özel ilişki veya iletişim kurup kurmadığı (gerektiğinde iletişimin tespiti yoluna gidilmesi),
d- Dava konusu kargonun göndereninin sadece isim ve sabit telefon numarası, alıcısının sadece isim ve adresi yazılı olması halinde beyanlarına başvurulmak üzere bu numaralardan ve adresten kimliklerinin tespit edilip edilemeyeceği,
e- Dava konusu işlemden önce sanık hakkında aynı suçtan başka dava açılıp açılmadığı, hususlarının araştırılması ve birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olayın değerlendirilmesine gelince;
Sanık hakkında içerisinde kaçak eşyalar bulunan kargoyu kabul etmesi nedeniyle kamu davası açıldığı, Mahkemece sanığın savunmasının aksine başkaca delil elde edilemediğinden sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olmaması gerekçesiyle beraatına karar verilmiş ise de,
Dosya kapsamına göre, söz konusu kargonun sanık tarafından mevzuata aykırı olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında, içerisinde dava konusu kaçak eşyaların bulunduğu kargoyu bu özelliğini bilerek mevzuata aykırı şekilde kabul edip etmediğinin tespiti bakımından yukarıda maddeler halinde belirtilen hususlar araştırılarak hep birlikte değerlendirmek suretiyle hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, … vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, 13/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.