YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/11184
KARAR NO : 2015/22490
KARAR TARİHİ : 26.11.2015
Tebliğname No : 7 – 2015/112012
MAHKEMESİ : Başkale 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/02/2010
NUMARASI : 2009/60 (E) ve 2010/21 (K)
SUÇ : Petrol kaçakçılığı
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Sanık B.. İ..’ın temyizine göre yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca, hükmün TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkrasından “… TCK 53/1-c bendindeki hakkı kullanmaktan ise koşullu salıverme süresine kadar” ifadesinin çıkarılması, yerine, ” Sanığın, 5237 sayılı TCK’nun 53/1-c maddesinde yazılı haklardan anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilmesine, diğer kişilere yönelik bu hakları bakımından aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına ” ibaresinin eklenmesi ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Suça sürüklenen çocuk G.. G.. hakkında kurulan hükme yönelik anılan suça sürüklenen çocuğun ve müdafiinin temyizlerine göre yapılan incelemede;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106/4. maddesinde ” çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu taktirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır ” şeklinde düzenleme yapılması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrileceği ihtarının yapılamayacağı gözetilerek, ” ödenmeyen adli para cezasının mahallin en büyük mal memurluğunca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsiline” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca, hükmün TCK’nın 52/son maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkrasından ” ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına” ibaresinin çıkarılması, yerine ” suça sürüklenen çocuk tarafından adli para cezasının ödenmemesi halinde, tamamının mahallin en büyük mal memurluğunca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsiline” ifadesinin eklenmesi ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III- Dava konusu nakil aracı yönüyle yapılan incelemede;
5271 sayılı CMK’ nın 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu gözetilip, müşteki malen sorumlu M.. G..’in suçtan doğrudan zarar görmesi cihetiyle, hükmü temyize yetkisi bulunduğu gözetilerek yapılan incelemede;
El konulan nakil aracının kayden maliki ve aynı zamanda suça sürüklenen çocuğun babası olan M.. G..’ in mahkemece dinlenilmediği gözetilerek, malen sorumlunun beyanının alınması aracın iyi niyetli 3. kişiye ait olup olmadığı araştırılıp belirlendikten sonra müsaderesine ya da iadesine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, malen sorumlunun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/11/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.