Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2015/10874 E. 2018/14377 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10874
KARAR NO : 2018/14377
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Olay tutanağına göre 11/10/2012 tarihinde cadde üzerinde bulunan sahipsiz sigara tezgahında 32 paket kaçak sigara ele geçirildiği, olaydan sonra aynı mevkiide tezgah açarak sigara satışı yaparken 03/12/2012 ve 06/12/2012 tarihlerinde yakalanan sanığın, 11/10/2012 tarihli olaydaki tezgahın da sahibi olduğundan bahisle sanık hakkında 4733 sayılı Yasaya muhalefet iddiası ile kamu davası açılmış olup, sanığın müdafisiz kolluk ifadesinde; ele geçirilen 32 paket sigaranın kendisine ait olmadığını, kime ait olduğunu da bilmediğini beyan ettiği, mahkemesindeki savunmasında ise; postanenin arka tarafında bulunan sokakta tezgah üzerinde sigara satmaya karar vererek suç olduğunu bilmeden kaçak sigara satmaya başladığını, suç olduğunu öğrenince bıraktığını beyan ettiği, ardından kolluk ifadesi okunarak sorulduğunda ise okunan ifadeyi aynen tekrar ettiğini belirttiği, mahkemece ifadelerindeki çelişki giderilecek biçimde savunması alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1- Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelemesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 11/10/2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 29/01/2013 olduğu,
Sanık hakkında temyiz edilmeden kesinleşen Mersin 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/25 Esas, 2014/91 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 03/12/2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 08/01/2013 olduğu anlaşılmakla;
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından, sanığa ait kesinleşen dosyanın getirtilip incelenerek ilgili belgelerin örneklerinin dosya arasına konulması, eylemin TCK’nun 43. maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde kesinleşen cezanın mahsubunun düşünülmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- 5237 sayılı TCK’nun 51/7. maddesi gereğince sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi gerektiği halde infazı kısıtlayacak şekilde ertelenen cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi,
3- 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkum olduğu kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında anılan maddenin l. fıkrasının (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmasına yer olmadığına, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
4- Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK’nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK’nun 54. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK’nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi ve müsadereye karar verilirken, hüküm fıkrasında 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin de gösterilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.