Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2015/10515 E. 2018/13429 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10515
KARAR NO : 2018/13429
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1. Ele geçirilen kaçak eşyanın miktarına göre, temel cezada TCK’nun 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulmasına göre hükümden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddesinde değişiklik yapıldığı, sanığın kaçakçılık fiiline iştirak etmeksizin kaçak olarak ülkeye sokulan suça konu eşyayı ticari maksatla bulundurmak eyleminden dolayı 5607 sayılı Kanunun 3/10. maddesindeki “Kaçakçılık suçunun konusunu oluşturan eşyanın akaryakıt ile tütün, tütün mamülleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkiler olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarısından iki katına kadar artırılır, ancak bu fıkranın uygulanması suretiyle verilecek ceza üç yıldan az olamaz.” şeklindeki düzenlemeye nazaran 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3/5-10. maddeleri ile 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddelerinin ilgili tüm hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesinin gerekmesi,
2. 29.12.2013 tarihli olay tutanağına göre ele geçirilen 1390 karton kaçak sigara olduğu halde iddianamede ve gerekçeli kararda 1240 karton kaçak sigara olarak belirtilmesi,
3. Dosya içerisinde dava konusu eşyanın değerini gösteren Gümrük İdaresi’nce düzenlenen kaçak eşyaya mahsus tespit tutanağının bulunmaması,
4. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Sanık hakkında verilen hapis cezasının kanuni sonucu olarak TCK’nun 53/1-c bendinde yer alan hak yoksunlukları bakımından kendi altsoyu hakkında koşullu salıverilme tarihine kadar, altsoyu dışında kalan kişilerle ilgili ise bu hak ve yetkilerden mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5. Gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK’nun 52/2. maddesi yerine TCK’nun 50/1-a. maddesinin yazılması suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
6. Dava konusu kaçak eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesinin TCK’nun 54/4. maddesi yerine TCK’nun 54/1. maddesi yazılması suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
7. Suç tarihi itibariyle suçtan doğrudan zarar görmeyen, katılmasına karar verilmesi hukuken geçersiz olan TAPDK’nun lehine vekalete hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiin ve katılan … İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarlarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.