Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2015/10349 E. 2018/13935 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10349
KARAR NO : 2018/13935
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I.Sanık …’ın temyiz talebinin incelenmesinde;
Dosyanın diğer sanığı …’ın atfı cürüm mahiyetindeki beyanlarından başka, sanığın savunmasının aksini gösteren mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükle bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
II. Sanık …’ın temyiz talebinin incelenmesinde;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 24.04.2010, iddianame düzenleme tarihinin 13.08.2010 olduğu,
Sanığa ilişkin Dairemizin 2013/15643 Esas sırasında kayıtlı iken 16.06.2014 tarihinde incelenerek temyiz isteminin reddine dair ek kararın onanması suretiyle kesinleşen Sandıklı Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2010/437 Esas, 2011/17 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 23.06.2010, iddianame düzenleme tarihinin ise 24.06.2010 olduğu gözetilerek suç tarihlerine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyanın celp edilerek incelenmesi, eylemlerin
TCK’nun 43. maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde kesinleşen cezanın mahsubuna karar verilmesinin düşünülmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA 12.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.