YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10222
KARAR NO : 2018/13535
KARAR TARİHİ : 06.12.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Aracın müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Müsaderesi talep edilmeyen ve bu hususta ilk hükümle birlikte olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeyen 34 F 1691 plakalı araç hakkında mahkemece CMK’nun 256 ve 257. maddeleri gereğince duruşma açılıp, taraflara davanın bildirilmesinden sonra müsadere ya da iade hususunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.12.2018 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI DÜŞÜNCE
Malen sorumlu …’ın talebi üzerine suçta kullanılan aracın müsaderesine yer olmadığına ilişkin hükmün, katılan … İdaresi vekilinin temyizi üzerine dosyanın incelenmeksizin mahallline iadesi yerine sayın çoğunluğun bozmaya ilişkin kararı yerinde değildir. Şöyle ki;
Sanıklar … ile … hakkında gümrük kaçağı eşya bulundurdukları iddiası ile 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinden cezalandırılmaları için dava açılmıştır. Malen sorumlu … ’ın kayden maliki olduğu ve sanıkların suçta kullandıkları 34 F 1691 palakalı aracın müsaderesi ile ilgili iddianamede bir telebin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığının 05.06.2008 tarihli yazısıyla sözkonusu aracın trafik kaydına satılamaz-devredilemez şerhi konulmuştur. Mahkeme tarafından verilmiş bir elkoyma kararının bulunmaması nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığının satılamaz-devredilemez şerhine ilişkin kararı idari bir karardır. İddianamede talep olmaması nedeniyle yerel mahkemenin 25.02.2010 tarih ve 2010/108 sayılı kararında … plakalı aracın müsaderesiyle ilgili bir hüküm kurulmamıştır.
… plakalı aracın kayden maliki … 03.09.2013 tarihinde mahkemeye vermiş olduğu dilekçe ile “… plaka sayılı aracıma ilişkin olarak herhangi bir müsadare hükmü öngörülmemiş olup, … tedbir konulmuş olan aracımın kararın kesinleşmesi sebebiyle üzerindeki tedbirin kaldırılması için bağlı bulunduğu trafik idaresine gerekli yazının yazılmasını …” talep etmiştir. Dilekçede, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından trafik kaydına konulan satılamaz-devredilemez kaydının kaldırılması için yazı yazılması talep edilmesine karşın mahkeme, dosya üzerinden temyiz incelemesine konu 17.09.2013 tarihli aracın müsaderesine yer olmadığına karar vermiştir.
Sayın çoğunlukla aramızdaki görüş ayrılığı mahkemece verilen 17.09.2013 tarihli ek kararın temyiz incelemesine konu olup olmayacağıdır. Yukarıda ayrıntısı belirtildiği gibi malen sorumlunun mahkemeden talebi sadece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından trafik kaydına konulan satılamaz-devredilemez kaydının kaldırılması için yazı yazılmasına ilişkindir. İddianamede müsadere ile ilgili bir talep yoktur. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından idari nitelikteki trafik kaydına konulan satılamaz-devredilemez kaydı sözkonusu olup, mahkemece verilmiş elkoyma kararının da olmaması nedeniyle malen sorumlunun talebi hakkında karar verme görev ve yetkisi Cumhuriyet Başsavcılığı’nındır. Dolayısıyla mahkemenin görevli olmadığı halde incelemeye konu kararı vermiş olması, bu kararı temyize konu bir karar haline dönüştürmeyecektir. Kaldı ki müsadere konusunda açılmış bir kamu davasının bulunmaması nedeniyle CMK.nun 257. maddesi uyarınca duruşma açılmasına da gerek yoktur. Tüm anlatılanlar dikkate alındığında yerel mahkemenin 17.09.2013 tarihli kararı, temyize konu bir karar olmayıp incelenmeksizin mahalline iadesi yerine duruşma açılarak karar verilmesi gerekçesiyle bozulmasına dair sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum.06.12.2018