Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2015/10105 E. 2018/12576 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10105
KARAR NO : 2018/12576
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Sanık …’ın temyiz istemi üzerine yapılan incelemede:
1.5237 sayılı TCK’nun 51/7. maddesi gereğince sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi gerektiği halde infazı kısıtlayacak şekilde sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin ihtar edilmesi,
2. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkum olduğu kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında anılan maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmasına yer olmadığına, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
3. Fiil tarihi itibarıyla suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi’nin davaya katılmasına karar verilerek ve gerekçeli kararın başlığında sıfatının “katılan” olarak yazılması sonucu hüküm fıkrasında katılan TAPDK lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken müşteki Gümrük İdaresi’ni de dahil edecek şekilde bir ayrım yapılmaksızın vekalet ücreti takdiri,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden ve bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca,

1. Hükümde yer alan 5237 sayılı TCK’nun 51/7. maddesinin uygulanmasına ilişkin paragraftaki “….tamamen….” ibaresinden önce gelmek üzere “kısmen veya” ibaresinin hükme eklenmesi
2. Hükümden TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılması, yerine “24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararındaki iptal edilen hususlar gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nun 53/1-2-3. madde ve fıkralarının tatbikine,” ifadesinin eklenmesi,
3. Hükmün vekalet ücreti verilmesine ilişkin fıkrasının hükümden çıkartılarak yerine “Katılan TAPDK kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 1.500,00 TL vekalet ücretinin sanıklardan alınarak katılan kuruma verilmesine,” ibaresinin eklenmesi ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II) Sanık …’un temyiz istemi üzerine yapılan incelemede:
CMK’nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan sanığın, talimatla alınan savunmasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği nazara alınarak, o anda ödeme gücü olmadığını ancak ilerleyen zaman içerisinde muhtemel kurum zararının ödeyebileceğini beyan eden sanığa Gümrük İdaresi’nce hesaplanan “eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı” olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/9. madde ve fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken kamu zararının giderilmediği gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kabule göre de;
1.5237 sayılı TCK’nun 51/7. maddesi gereğince sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi gerektiği halde infazı kısıtlayacak şekilde sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin ihtar edilmesi,
2. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkum olduğu kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında anılan maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmasına yer olmadığına, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,

3. İddianamede nakil aracının müsaderesi talep edilmediği halde, ek savunma hakkı tanınmadan müsadere kararı verilmesi ve kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1 delaletiyle TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4. Fiil tarihi itibarıyla suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi’nin davaya katılmasına karar verilerek ve gerekçeli kararın başlığında sıfatının “katılan” olarak yazılması sonucu hüküm fıkrasında katılan TAPDK lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken müşteki Gümrük İdaresi’ni de dahil edecek şekilde bir ayrım yapılmaksızın vekalet ücreti takdiri,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.