YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10096
KARAR NO : 2018/14525
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Sanık …’in temyizi üzerine yapılan incelemede;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 18.06.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 06.09.2012 olduğu,
Aynı gün incelenen Dairemizin 2018/12712 Esas sırasında kayıtlı olan Pasinler Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/487 Esas, 2015/99 Karar sayılı dosyada suç tarihinin 16.05.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 10.11.2012 olduğu,
Aynı gün incelenen Dairemizin 2017/12858 Esas sırasında kayıtlı olan Pasinler Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/488 Esas, 2015/76 Karar sayılı dosyada suç tarihinin 18.05.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 10.11.2012 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanık …’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
II-Sanık …’in temyizi üzerine yapılan incelemede;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 18.06.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 06.09.2012 olduğu,
Aynı gün incelenen Dairemizin 2016/16680 Esas sırasında kayıtlı olan Bayburt Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/310 Esas, 2013/153 Karar sayılı dosyada suç tarihinin 02.08.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 09.10.2012 olduğu,
Aynı gün incelenen Dairemizin 2017/12946 Esas sırasında kayıtlı olan Kelkit Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/135 Esas, 2015/215 Karar sayılı dosyada suç tarihinin 11.08.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 28.09.2012 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanık …’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 19. 12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.