Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/8412 E. 2015/877 K. 12.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/8412
KARAR NO : 2015/877
KARAR TARİHİ : 12.01.2015

Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Sanığın temyizine göre yapılan incelemede;
Suç tarihi itibariyle sanığın adli sicil kaydında yalnızca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının bulunduğu gözetilmeksizin mahkemece sanığın sabıka kaydının CMK 231 ve TCK 51. maddelerinin uygulanmasına engel olduğu kabul edilmiş ise de, gerekçe olarak aynı zamanda sanığın kişilik özellikleri ile yeniden suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaat oluşmamasının gösterilmiş olması ve ayrıca kamu zararıın da giderilmemiş olması karşısında bu hususlar bozma nedeni yapılmamıştır.
Sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş ise de;
TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmeye, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hiçbir ayrım yapılmaksızın koşullu salıvermeye kadar hak yoksunluğuna hükmolunması,
Yasaya aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. Maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi uyarınca hükmün 6. fıkrasından TCK.nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak, yerine “sanığın, 5237 sayılı TCK. nun 53/1 -a, b, d, e bentlerinde belirtilen haklarından aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya; 53/1-c maddesinde yazılı haklardan ise anılan maddenin 3.fıkrası uyarınca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilmesine, diğer kişilere yönelik bu hakları bakımından aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasını infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ifadesinin eklenmesi ve diğer kısımlarının aynen bırakılması suretiyle hükmün oybirliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Nakil aracı ile ilgili yapılan incelemede;
El konulan nakil aracının kayden maliki ve aynı zamanda sanığın annesi olan …’ın dinlenmesi için talimat yazılmadığı gözetilerek kayıt maliki…’ın beyanının alınarak, aracın iyi niyetli 3.kişiye ait olup olmadığının tespiti bakımından; aracın fiilen kimin tarafından kullanıldığının kolluk marifetiyle araştırılması, suç tarihinde kayıt maliki …’ın sürücü belgesinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ve geçmişe yönelik olarak varsa bu aracın sürücü olarak sanık hakkında trafik kurallarına aykırılıktan verilmiş para cezası bulunup bulunmadığı hususları araştırılıp birlikte değerlendirilerek aracın iyiniyetli 3. kişiye ait olup olmadığı belirlendikten sonra müsaderesine ya da iadesine karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca hükmün oyçokluğuyla BOZULMASINA, 12/01/2015 günü karar verildi.

KARŞI OY

Sanık tarafından kaçak sigara naklinde kullanılan aracın, “iyiniyetli üçüncü kişiye ait olduğu ” gerekçesiyle mahkemece ruhsat sahibine iadesine karar verilmesine karşın, daire aracın fiilen kimin tarafından kullanıldığının kolluk marifetiyle araştırılması, suç tarihinde kayıt maliki…’ın sürücü belgesinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ve geçmişe yönelik olarak varsa bu aracın sürücü olarak sanık hakkında trafik kurallarına aykırılıktan verilmiş para cezası bulunup bulunmadığı hususları araştırılıp birlikte değerlendirilerek aracın iyiniyetli 3.kişiye ait olup olmadığı belirlendikten sonra müsaderesine ya da iadesine karar verilmesi gerektiği hususlarını bozma nedeni yapmıştır.
Yerel mahkeme hükmü sadece sanık tarafından temyiz edilmiştir. Aleyhinde temyiz yoktur.
CMUK’nun 326.maddesi son fıkrası aleyhe temyiz olmadığı takdirde, yeniden verilecek hüküm önceki hükümle verilen cezadan ağır olamaz hükmünü amirdir.
Çoğunluk görüşüne göre her ne kadar zoralımın güvenlik tedbiri olduğu, ceza niteliği olmadığından aleyhe bozma yasağına konu olamayacağı kabulü ile inceleme yapımış ise de; mahkemece iadesine karar verilen eşya bizatihi yasak nitelikte yasalar gereği zoralımı zorunlu bir eşya olmayıp, kaçak eşya naklinde kullanılan taşıma aracıdır. Aracın kendisi kaçak olmayıp, yasa dışı yollardan elde edildiğine dair de hiçbir belge yoktur. Bu nitelikteki bir aracın zoralımı, sanığın mülkiyet hakkını sonlandıran ceza niteliğini taşıyan bir karardır. Zoralımın, ceza yasasında güvenlik tedbirleri bölümünde düzenlenmesi her koşulda güvenlik tedbiri olduğu şeklinde yorumlanmamalıdır. Olayımızda olduğu gibi zoralım kararı, sanık yönünden ceza gibi sonuçlar doğurmaktadır. Bu nedenle de hukuki niteliği güvenlik tedbiri olarak yorumlanmaz. Sanık hakkının ihlali anlamına gelir.
Aleyhe bozma yasağının bir amacı da, sanıkların temyiz yasa yoluna başvurmaktan korkmamasını sağlamak, hak arama özgürlüğünün önünü açmaktır.
Anayasamıza göre T.C hukuk devletidir.
Hukuk devleti, devlet organlarının tüm eylem ve işlemlerinde hukuka uygun davranan devlet olarak ta tanımlanmaktadır.
CMUK’nun 326.maddesi son fıkrasının dar yoruma tabi tutularak, aleyhe değiştirmeme ilkesinin mutlak surette ve sadece verilen ceza miktarı ile sınırlı tutularak, sanık aleyhine sonuçlara yol açmak ceza ve usul yasalarının temel esprisine aykırı olup, hukuk devleti ilkesini de zedeler niteliktedir.
Suçta kullanılan nakil vasıtasının aleyhe temyiz olmadığı halde bozulması, sanık yönünden bozmaya uyulduğu taktirde önceki hükümden çok daha ağır hukuksal sonuçları doğuracağı açıktır.
Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı II nolu bozma kararına katılmıyorum.