Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/6754 E. 2016/247 K. 20.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/6754
KARAR NO : 2016/247
KARAR TARİHİ : 20.01.2016

Tebliğname No : 7 – 2012/140534
MAHKEMESİ : Kocaeli 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/03/2012
NUMARASI : 2011/346 (E) ve 2012/113 (K)
SUÇ : 4733 sayılı yasaya muhalefet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de,
1- CMK’nun 219/1. maddesi hükmüne aykırı olarak, sanığın savunmasının tespit edildiği istinabe olunan Doğubayazıt 2. Asliye Ceza mahkemesi’nin 2011/639 Talimat sayılı ve 23.01.2012 tarihli duruşma tutanağının ilk sayfasının hakim tarafından imzalanmaması,
2- Aynı olay nedeniyle sanık hakkında Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010/22043 Soruşturma sayılı evrakı üzerinden 5607 sayılı Yasa’ya muhalefet suçundan da soruşturma yürütüldüğü anlaşılmakla, sanığın bandrolsüz ve kaçak sigara sevk ederken yakalanmak şeklinde gerçekleşen eyleminin bölünemeyeceği ve bütünüyle TCK’nun 44. maddesi yollaması ile 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa’nın 8/4. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı gözetilerek, anılan soruşturma evrakının akibeti araştırılıp, açılmış ise dava dosyası getirtilip incelenerek, sonuçlanmamış ise her iki dosyanın birleştirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3- UYAP kayıtları da dikkate alınarak yapılan inceleme sonucunda, sanık hakkında, temyiz incelemesine esas bu davaya konu suç ile aynı nitelikte başka dosyanın da bulunduğu anlaşılmakla;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının belirlenmesi bakımından;
Sanık hakkındaki, benzer mahiyette olup Dairemizin 2013/17831 E. sırasında kaydı bulunan ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmek suretiyle mahalline gönderilen Çaldıran Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/16 E. – 2012/234 K. sayılı dosyası getirtilip incelenerek, temyiz incelemesine konu bu dosya ile anılan diğer dosya arasında TCK’nun 43. maddesinin uygulanması açısından bağlantı bulunup bulunmadığının tartışılması, bağlantı bulunduğunun tespiti halinde ise dosyaların birleştirilmesi ile sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
4- TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmeye, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hiçbir ayrım yapılmaksızın koşullu salıvermeye kadar hak yoksunluğuna hükmolunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.