YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4809
KARAR NO : 2015/23890
KARAR TARİHİ : 29.12.2015
Tebliğname No : 7 – 2012/67008
MAHKEMESİ : Simav Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/11/2011
NUMARASI : 2011/75 (E) ve 2011/270 (K)
SUÇ : 4926 sayılı Yasa’ya Muhalefet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığın temyiz istemine göre yapılan incelemede ;
1-4926 sayılı Yasa’nın 34. maddesi ‘… On gün içinde ödeyeceğini yazılı olarak bildirdiği ve otuz gün içinde merciine ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmaz’ amir hükmünü içermekte olup, sanıklara ön ödemenin 20.12.2005 tarihinde tebliğ edildiği ancak, 30 günlük yasal ön ödeme süresi beklenilmeden 05.01.2006 tarihinde iddianame ile kamu davası açıldığı anlaşılmakla;
Yine 4926 sayılı Yasa’nın 34. maddesinin son fıkrasında öngörülen “bu maddenin uygulanmasında para cezasına esas alınacak değer, Gümrük İdaresi’nce belirlenen değerdir.” düzenlemesindeki “Gümrük İdaresin’ce” ibaresinin hükümden sonra 30.12.2008 gün ve 27096 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 18.09.2008 gün ve 2006/47 Esas, 2008/144 Karar sayılı kararı ile Anayasaya aykırı görülerek iptal edilmiş olması karşısında, kurulacak hüküm bakımından maddi gerçeğin belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu gözetilerek, sanığa dava konusu eşyanın bilirkişi tarafından belirlenecek CİF değeri esas alınarak gümrük idaresince hesaplanmış gümrüklenmiş değerin 3 katı üzerinden ve yeniden usulüne uygun ön ödeme çıkarılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasa belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
3- Dava konusu eşyanın gümrüklenmiş değeri suç tarihindeki ekonomik koşullar ve paranın satın alma gücüne nazaran pek hafif olduğu halde, mahkemece sanık hakkında 4926 sayılı yasanın 4/3. maddesi uyarınca indirim yapılmaması,
4- 4926 sayılı Yasa nedeniyle tayin edilen tazmini nitelikte adli para cezası uygulamasında, 5237 sayılı TCK’nın 62. maddesi gereğince takdiri indirim yapılamayacağının gözetilmemesi,
5- CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan ve talimatla alınan savunmasında kükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanmasını talep eden sanığın, talimat ekinde KEMT varakasının olmadığı nazara alınarak, kamu zararından haberdar olmadığı anlaşılmakla; sanığa dava konusu eşyanın Gümrük İdaresi’nce hesaplanan “eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı” olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu’n 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, zararın giderilmediği gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.12.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.