Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/4099 E. 2015/23014 K. 08.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4099
KARAR NO : 2015/23014
KARAR TARİHİ : 08.12.2015

Tebliğname No : 7 – 2014/9106
MAHKEMESİ : Yüksekova 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/11/2013
NUMARASI : 2011/474 (E) ve 2013/268 (K)
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya Muhalefet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık 24.10.2013 tarihli dilekçesiyle, gıyabi mahkumiyet kararına ilişkin temyiz talebinde bulunmasına göre; sanığa gıyabında verilen kararın, duruşmada bildirdiği adresine tebliğ edildiği tebligat şerhinde; muhatap dağıtım esnasında hazır bulunmadığından aynı konutta sürekli birlikte yaşayan oğlu imzasına tebilğ edildiği ancak; Özcan Sivas’ın tebligat tarihinde 17 yaşında olduğundan bu nedenle sanığa yapılan tebligatın usulsüz olduğu, sanığın süresinden sonra yapılan temyiz talebinin reddine dair mahkemenin 03.11.2013 gün ve 2011/474 Esas, 2013/268 Karar sayılı ek kararının kaldırılarak sanığın öğrenme üzerine temyiz isteği yasal süresinde kabul edilerek 07.05.2013 tarihli hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Ele geçirilen kaçak eşyanın miktarına göre, temel cezada TCK’nın 61.maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosyada mevcut kaçak eşyaya mahsus tespit varakası talimat evrakına eklenmeksizin talimat yoluyla alınan savunmasında sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını talep etmesi karşısında, davaya konu eşyanın cif değerine göre, Gümrük İdaresi’nce tespit edilen eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplamından oluşan gümrük vergilerinin kamu zararı olduğu sanığa bildirilmesi ve sonucuna göre gerektiğinde 5271 sayılı CMK.nun 231/9 maddesi hükümleri gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken “Katılan kurumun zararının karşılanmaması nedeni ile sanık hakkında takdiren, CMK’nun 231/6-c. maddeleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına ” şeklinde gerekçe belirtilmiş ise de sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel adli sicil kayıtlarının bulunması nedeniyle bozma nedeni yapılmamıştır
Suç tarihinden önce 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasa’nın 5.maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6.madde ve fıkrasında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir” olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasa’nın 106.maddesinin 4 ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde hapis cezasından çevrili adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğinin belirtilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 322.maddesi gereğince, hükümden ” ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği ” ifadesine ilişkin bölümün çıkarılması ve diğer hususların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.