Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/4042 E. 2015/22220 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4042
KARAR NO : 2015/22220
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

Tebliğname No : 7 – 2013/366722
MAHKEMESİ : Lüleburgaz 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/02/2012
NUMARASI : 2011/440 (E) ve 2012/95 (K)
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, sanığın 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa’nın 8/4.fıkrası uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi ,
2- Sanık 16.02.2012 tarihli esas duruşması savunmasında hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini isteyip istemediği sorulmayan ve dosyada KEMT tutanağı bulunmadığı cihetle; sanığa isnat edilen suçtan dolayı oluşan kamu zararı, eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olup, buna göre sanığa kaçak eşyaya mahsus tespit varakasında hesaplanan değeri ödemesi konusunda bildirimde bulunulması ve sonucuna göre gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken; Mahkeme kararında “Sanığın geçmiş hali ve bir daha suç işlemeyeceği yönünde mahkememizde kanaat oluşmadığından ” şeklinde gerekçe gösterilmiş ise de, sanığın adli sicil kaydında mahkumiyete esas teşkil eden hükümlülüğünün bulunmadığı ancak, önceki eylemi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar bulunduğu, bu karar kasıtlı suçtan mahkumiyet anlamında olmadığı ve suç tarihi itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının yeniden değerlendirilmesine engel teşkil etmediği gözetilmeden, adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının varlığından bahisle kişisel kanaat belirtilmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3- Suç tarihinden önce 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı yasanın 5.maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6.madde ve fıkrasında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir” olarak değiştirilip, 5275 sayılı yasanın 106.maddesinin 4 ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde hapis cezasından çevrili adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğinin belirtilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın ve O yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.