Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/34542 E. 2015/9591 K. 10.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/34542
KARAR NO : 2015/9591
KARAR TARİHİ : 10.02.2015

Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4926 Sayılı Yasaya Muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığın savunmasının alınması için çıkarılan ve CMK 195.maddesi ihtiratı taşıyan duruşma gününü bildirir tebligatın “Tebligat Kanunu 35.maddesine göre tebliğ edildi” şeklinde meşruhat düşülerek iadesinden sonra, tebligatın usulsüz olduğu gözetilmeksizin sanığın savunması alınmadan hüküm tesisi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Kabule göre;
I- 4926 sayılı Yasa’nın 34.maddesinin son fıkrasında yer alan “Bu maddenin uygulanmasında para cezasına esas alınacak değer, Gümrük İdaresince belirlenen değerdir.” düzenlemesindeki “Gümrük İdaresince” ibaresinin hükümden önce 30.12.2008 gün ve 27096 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 18.09.2008 gün ve 2006/47 Esas, 2008/144 Karar sayılı kararı ile Anayasaya aykırı görülerek iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, ön ödeme önerisinin gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle açılan kamu davasının yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporu ile belirlenen Cif değerin Gümrük İdaresinin resen belirlediği cif değerine göre sanığın lehine olduğu gözetilerek, dava konusu eşya hakkında konusunda uzman bilirkişinin kovuşturma aşamasında tespit ettiği CİF değer üzerinden hesaplanan gümrüklenmiş değer dikkate alınarak sanığa yeni ön ödeme önerisi tebliğ edilerek, suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Yasanın 34.maddesi uyarınca tebliğden itibaren 30 günlük sürenin beklenmesinin ardından, sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekmesi karşısında yazılı şekilde ihtar yapılmaksızın hüküm tesisi,
II- 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu, kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK.nun 50.maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı Yasanın sanık lehine olabileceği gözetilerek; Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak vermeyecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.02.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.