Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/34347 E. 2017/4828 K. 08.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/34347
KARAR NO : 2017/4828
KARAR TARİHİ : 08.06.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5015 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, tasfiye

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığa ait petrol istasyonunda yapılan denetim ve aramada istasyondaki 4 nolu tanktan alınan akaryakıt numunesinin 31.07.2012 tarihinde ulusal marker kontrol cihazı ile yapılan ölçümünde marker sonucu geçersiz çıkmış ise de, aynı numunenin 17.08.2012 tarihinde PAL’de yapılan incelemesinde; ulusal marker ölçüm değerinin geçerli, ancak teknik düzenlemede yer alan özelliklere aykırı olduğunun tespit edildiği, hakkındaki soruşturma tefrik edilerek 2012/5269 sırasına kaydedilen, sanığın ibraz ettiği 28.07.2012 tarihli irsaliyeli faturanın düzenleyicisi N-PET şirketinde yetkili müdür olarak görevli….’ın ifadesinde faturanın doğru olduğunu, bayilerinden olan sanığa satışı kendilerinin yaptığını beyan etmesi karşısında, tefrik edilen evrakın akıbetinin araştırılması, dava açılmış ise dosyaların birleştirilmesi, dava açılmamış ise evrakın celbi ile tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1-Sanığa atılı eylem ile ilgili olarak 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesi gereğince hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Adli para cezasının bir gün karşılığının hesaplanması sırasında, adli para cezası yerine kısa süreli hapis cezası yazılarak hükümde karışıklığa neden olunması ile uygulama maddesinin TCK.nun 52/2. maddesi yerine TCK.nun 50/1. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK.nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
3-01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir” olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 4. ve 9., yine 18.06.2014 tarihli 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile 3. ve 8. fıkralarındaki değişiklikler ve 10. fıkrasının yürürlükten kaldırılmış olması göz önüne alındığında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin belirtilmesi,
4-24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkum olduğu kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında anılan maddenin l. fıkrasının (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmasına yer olmadığına, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
5-Suça konu akaryakıtın müsaderesi yerine tasfiyesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin ve katılan EPDK vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.