YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/3185
KARAR NO : 2016/471
KARAR TARİHİ : 25.01.2016
Tebliğname No : 7 – 2012/39185
MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/11/2011
NUMARASI : 2010/726 (E) ve 2011/970 (K)
SUÇ : 5607 sayılı Yasa’ya Muhalefet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Gümrük İdaresi vekilinin temyiz talebi yönünden yapılan incelenmede;
Sanıkta ele geçen eşyanın niteliği ve eylem tarihine göre, sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasa’nın 8/4. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, Gümrük İdaresi’nin suçtan doğrudan zarar görmediği cihetle davaya katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 317.maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık B.. K..’ın temyiz isteğinin incelenmesinde;
Ele geçen eşyanın niteliğine ve suç tarihine göre, sanığın 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa’nın 8/4. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi’nin davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmolunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasından vekalet ücretine ilişkin kısmın çıkartılması ve diğer hususların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sanık S.. A..’nin temyiz istemine göre yapılan incelemede;
Dairemizde aynı gün incelemesi yapılan 2015/17607 Esas sayılı dosyada, 05/09/2010 tarihinde işlenen suç nedeniyle 13/09/2010 tarihli iddianameyle açılan ve Gevaş Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/375 esas sayılı dosyasında görülen davada sanığın mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmakla;
Sanığın anılan dosyadaki eylemi ile temyiz incelemesine konu dava dosyasındaki eyleminin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 gün ve 2013/7-591 E 2014/171 K sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği şekilde, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işlendikleri yer ve işlenme zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özelliklerin birlikte değerlendirilmesiyle eylemin TCK’nın 43. maddesi kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi için sözkonusu dosyanın incelenmesi ve gerektiğinde birleştirilmek suretiyle yargılama yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 25.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.