Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/26779 E. 2015/23336 K. 14.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/26779
KARAR NO : 2015/23336
KARAR TARİHİ : 14.12.2015

Tebliğname No : 7 – 2014/279271
MAHKEMESİ : Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2014
NUMARASI : 2012/383 (E) ve 2014/210 (K)
SUÇ : Zimmet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-M.. E.. vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Temyiz isteminin reddine dair mahkemenin 25.06.2014 gün ve 2012/383 E. 2014/210 K.sayılı ek kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Katılan vekilinin sanık K.. Y.. hakkındaki düşme kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
III-Katılan banka vekilinin zamanaşımı nedeniyle haklarında düşme kararına verilen tüm sanıklar hakkındaki hükümlere yönelik temyizi, sanık V.. K.. vekili ve sanıklar H.. Ö..,Y.. A..,O.. E.., A. İ. E. ve H.. O.. müdafinin temyizi ile ilgili yapılan incelemede;
Şüphelilerin istihbarat bilgileri ile kredibiliteleri bulunmayan, borç/öz sermaye oranı olumsuz görünen, ödemelerini aksatan firmalara baştan itibaren geri dönmeyeceğini bile bile mevzuata ve bankacılık kural ve teamüllerine aykırı biçimde kredi tahsis etmek ve kullandırmak, böylelikle kendilerine teslim edilen banka kaynaklarını verimlilik ve karlılık
ilkelerini dikkate almadan bankayı zarara uğrattıklarından bahisle zimmet suçundan cezalandırılmaları istemi ile kamu davası açılmış olup,
A) Bir kısım sanıkların Halk Bankasında görev yaptıkları dönem içersindeki eylemleri sebebiyle haklarında birden çok dava açıldığı Dairemize intikal eden dosyalardan anlaşılmış olmakla;
Sanıkların suç kastı ile hareket edip etmediklerinin tesbiti açısından dava konusu edilen tüm eylemlerin birlikte değerlendirilmesi zorunluluğu ve suçun sübutunun kabulü halinde 765 sayılı TCK.nun 80, 5237 sayılı TCK.nun 43 .maddeleri kapsamında teselsül hükümlerinin uygulanmasının söz konusu olacağı, keza anılan dosyalar arasında şahsi ve fiili bağlantı bulunduğu da nazara alınarak ilgili tüm dosyaların birleştirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
B) Zimmet suçunun banka mensupları tarafından banka varlıklarına karşı işlenmesi durumunda 4389 ve 5411 sayılı Yasa’larda özel düzenlemeler getirilmiş olup, kredi tahsis edilirken uyulması gereken yöntemler anılan yasalarda belli kurallara bağlanmıştır. Bu bağlamda bankacılık mevzuatına uygun olarak verilen bir kredinin geri dönmemesi suç oluşturmamakta ise de, bu yasal engellerin aşılması amacıyla zaman zaman çeşitli yöntemlere başvurulabilmektedir. Bu nedenle kredinin açılma tarihinde firmaların mali yapısı, kredibilitesi ile kredi kullandıran bankanın da içinde bulunduğu mali durum değerlendirilerek faillerin hangi kasıtla hareket ettiklerinin saptanması gerekmekte olup, bu işlemlerde banka zararının ne şekilde oluştuğu, zarar miktarı gibi hususların hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olmadığından;
Her bir kredi kullandırma eyleminden önce firmaların kredi kullanmak için mali yeterlilikleri bulunup bulunmadığının tespitine yönelik ön istihbarat çalışmasına ilişkin raporlar, mali durum analiz raporları, geri dönen, kapatılan krediler olup olmadığı ile kredilerin vadelerinde ödenip ödenmediği, ödenmemişse teminatlara başvurulup başvurulmadığı, yasal takibata geçilip geçilmediği araştırılıp, buna ilişkin tüm belgeler dosyaya konulduktan sonra dosyanın üniversitelerden bankacılık konusunda uzmanlaşmış bir öğretim görevlisi, bir ceza hukukçusu ile bankacılık konusunda fiilen görev yaparak uzmanlaşmış bir kişiden oluşturulacak bilirkişi heyetine tevdi edilerek, kredi tahsis işlemlerinde bankacılık teamülleri de gözetilerek usulsüzlük bulunup bulunmadığı tesbit edildikten sonra suç vasfı ve her sanığın hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi.
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili, sanık V.. K.. müdafii ve sanıklar H.. Ö..,Y.. A.., O.. E.., A. İ. E. ve H.. O.. müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, 14/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.