YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/26510
KARAR NO : 2016/4083
KARAR TARİHİ : 22.03.2016
MAHKEMESİ :##########Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sanık … hakkında beraat, diğer sanık … hakkında hükümlülük, müsadere ve iade
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
A) Katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyizine göre yapılan incelemede;
Eylemin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibariyle 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa kapsamında kaldığı cihetle, suçtan doğrudan zarar görmeyen gümrük idaresinin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, gümrük idaresi vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
B) Sanık …’ün temyizine göre yapılan incelemede;
I) 24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
II) Hükümden önce 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6 madde ve fıkrasında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir” olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde adli para cezasının ödenmemesi halinde, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine karar verilmesi,
III) Dava konusu eşyanın Sulh Ceza Mahkemesi’nce 22/07/2009 tarihinde tasfiyesine karar verildiği de gözetilerek, 4733 sayılı yasanın 8/4. maddesi yollaması ile 5237 sayılı TCK.nın 54. maddesine göre müsaderesine ve tasfiye edilmişse bedelinin hazineye gelir kaydına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması,
II) Gümrük idaresi suçtan doğrudan zarar görmediği halde katılmasına karar verilip, lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden ve bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi uyarınca,
1) Hükümden, TCK.nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılması, yerine “24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E. , 2015/85 K. sayılı kararındaki iptal edilen hususlar gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nın 53/1-2-3 madde fıkralarının tatbikine,” ifadesinin eklenmesi,
2) Hükümden, ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrileceğine ilişkin kısmın çıkartılması,
3) Hükümden, müsadereye ilişkin fıkra çıkartılarak yerine “Dava konusu eşyanın, 4733 sayılı yasanın 8/4. maddesi yollaması ile 5237 sayılı TCK.nın 54. maddesine göre müsaderesine, tasfiye gerçekleşmiş ise tasfiye bedelinin hazineye gelir kaydına,” ifadesinin eklenmesi,
4) Hükümden, gümrük idaresi lehine vekalet ücreti verilmesine ilişkin kısmın çıkarılması ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.