Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/25789 E. 2015/21364 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/25789
KARAR NO : 2015/21364
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

Tebliğname No : 7 – 2013/186716
MAHKEMESİ : Şanlıurfa 1.Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2012/798 (E) ve 2013/507 (K)
SUÇ : 4733 sayılı Yasaya aykırılık

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık A.. A..’nun temyiz istemine yönelik yapılan incelemede;
TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmamasına, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
5237 sayılı TCK’nin 51/7 maddesi gereğince sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamemen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi gerektiği halde infazı kısıtlayacak şekilde sanığın denetim süresi içiresinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1 maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nin 322. maddesi uyarınca, TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkranın hükümden çıkartılarak yerine “Sanığın cezası ertelendiğinden, 5237 sayılı TCK’nin 53/1 maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, aynı kanunun 53/1-c maddesinde yazılı kişisel hak yoksunluğunun, TCK’nin 53/3 maddesi uyarınca kendi altsoyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanmasına yer olmadığına” ibaresinin eklenmesi, hüküm fıkrasında 5237 sayılı TCK’nin 51/7 maddesinin uygulandığı bentte yer alan “…tamamen…” ibaresinden önce gelmek üzere “kısmen veya” ibaresinin hükme yazılması ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sanık L.. M..’ın temyizine yönelik incelemede ise;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08/04/2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nin 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından, sanık hakkındaki; temyiz incelemesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 25/04/2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 23/05/2012 olduğu, dairemizce aynı gün incelemesi yapılan 2014/25790 Esas sayılı dosyaya ilişkin suç tarihinin 25/04/2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 22/05/2012 olduğu, yine dairemizce aynı gün incelemesi yapılan 2014/25905 Esas sayılı dosyaya ilişkin suç tarihinin 28/04/2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 22/05/2012 olduğu, sanığın anılan dosyalardaki eylemi ile temyiz incelemesine konu dava dosyasındaki eyleminin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek; dairemizce aynı gün incelemesi yapılan dosyaların birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş olup sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1 maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 09/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.