Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/25774 E. 2015/20642 K. 26.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/25774
KARAR NO : 2015/20642
KARAR TARİHİ : 26.10.2015

Tebliğname No : 7 – 2013/197168
MAHKEMESİ : Mersin 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2013
NUMARASI : 2012/838 (E) ve 2013/214 (K)
SUÇ : 4926 sayılı Yasaya Muhalefet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığın daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkumiyetinin bulunması nedeniyle, hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin uygulanma imkanı bulunmadığından mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
1-Bilirkişi tarafından belirlenen cif değere göre 07/08/2007 tarihinde tanzim edilen kaçak eşyaya mahsus tespit varakasında toplam gümrüklenmiş değerin 7.634,90 TL olarak hesaplandığı buna karşın 30/11/2012 tarihinde düzenlettirilen kaçak eşyaya mahsus tespit varakasında ise gümrüklenmiş değerin 11.137,55 TL olarak belirlendiği gözetilmekle, bilirkişi tarafından belirlenen cif değer esas alınarak hazırlanan 30/11/2012 tarihli kaçak eşyaya mahsus tespit varakasında gümrüklenmiş değerin daha önceki gümrüklenmiş değerden neden yüksek olarak belirlendiği, vergi miktarlarındaki farklılığın sebebi açıklattırılmadan ve gerekirse yeni bir gümrüklenmiş değer miktarı tespit ettirilerek buna göre doğru olan gümrüklenmiş değer miktarı üzerinden sanığa bireysel kaçakçılıktan usulüne uygun ön ödeme teklif edilmesi gerektiği hususları gözetilmeden hüküm tesisi,
2-4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK’nın 50. maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı yasanın sanık lehine olabileceği gözetilerek;
Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanun’u ile suç tarihinden sonra 31/03/2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/10/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.