Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/25454 E. 2015/22326 K. 19.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/25454
KARAR NO : 2015/22326
KARAR TARİHİ : 19.11.2015

Tebliğname No : 7 – 2013/177344
MAHKEMESİ : Siverek 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2013
NUMARASI : 2011/659 (E) ve 2013/154 (K)
SUÇ : 5015 sayılı Yasaya aykırılık

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1- Olay tarihinde sanık İ.. A..’tan, kamyonunda kullanmak üzere kaçak akaryakıt aldığı anlaşılan sanık A.. G..’in üzerine atılı eylemin 5015 sayılı yasanın ek 5/1 maddesinde ihdas edilen suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde suç vasfında hataya düşülerek 5237 sayılı TCK’nın 165/1 maddesi gereğince ceza tayini,
2- Olay tarihinde güvenlik güçlerinin devriye görevi sırasında bir kamyondan baraka tabir edilen yerdeki bidonlara kaçak akaryakıt aktarıldığını tespit etmeleri sonucunda yapılan müdahale ile 680 litre kaçak akaryakıt ele geçirildiği, sanıkların soruşturma aşamasındaki savunmalarında sanık A.. G..’in 150 litre kaçak akaryakıt aldığını kabul ve beyan ettikleri anlaşılmakla, anılan sanığın 150 litre kaçak akaryakıttan sorumlu olduğu gözetilmekle,
Sanık A.. G..’in 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar bakımından engel halinin bulunmadığı, sanık A.. G..’in hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istediğini beyan etmesi halinde, karar yerinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının koşulları arasında sayılan ve 5271 sayılı CMK’nın 231/6-(b) bendinde düzenlenen sübjektif şarta ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı gibi, dosya içerisinde 150 litre akaryakıt için kaçak eşyaya mahsus tespit varakasının bulunmadığı ve bu suretle sanığın zarardan bilgi sahibi olmadığı nazara alınarak, dava konusu eşyanın bilirkişinin belirleyeceği cif değerine göre gümrük idaresince hesaplanacak eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun anılan sanığa bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanununun 231/9 madde fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, “zararın giderilmediği” şeklindeki gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3- Sanık İ.. A..’un 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar bakımından engel halinin bulunmadığı, sanığın savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep ettiği anlaşılmakla, karar yerinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının koşulları arasında sayılan ve 5271 sayılı CMK’nın 23l/6-(b) bendinde düzenlenen sübjektif şarta ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı gibi, dosya içerisinde 680 litre akaryakıt için kaçak eşyaya mahsus tespit varakasının bulunmadığı ve bu suretle sanığın zarardan bilgi sahibi olmadığı nazara alınarak, dava konusu eşyanın bilirkişinin belirleyeceği cif değerine göre gümrük idaresince hesaplanacak eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun anılan sanığa bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanununun 231/9.madde fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, “zararın giderilmediği” şeklindeki gerekçe ile hükmün açıklamasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4- Sanık İ.. A.. hakkındaki hükümde, kısa kararın 3 numaralı bendinde “adli para cezasının taksitlendirilmesine yer olmadığına” karar verilmesine karşın, hükmün devamında 4 numaralı bentte “adli para cezasının 5 eşit taksitte tahsiline” karar verildiğinden söz edilerek kısa kararda çelişki yaratılması suretiyle hükmün karıştırılması,
5- Sanık İ.. A.. hakkındaki kısa süreli olmayan erteli hapis cezasına hükmedildiği halde 5237 sayılı TCK’nın 53/3. maddesinin “Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz” amir hükmü dikkate alınarak bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık A.. G..’in cezada kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 19/11/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.