Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/25322 E. 2014/20043 K. 27.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/25322
KARAR NO : 2014/20043
KARAR TARİHİ : 27.11.2014

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/1-b maddesine aykırı davranarak kırmızı ışıkta geçme eyleminden dolayı Konya Adliyesinde görev yapan Hakim Abdülkadir Sandıkçı’ nın eşi Nuray Sandıkçı adına tescile kayıtlı olan aracın tescil plakasına Konya Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünün 22/11/2013 tarihli ve GY 745101 seri nolu trafik idari para cezası karar tutanağı ile düzenlenen 166,00 Türk lirası idari para cezasına yönelik başvurunun reddine dair Konya 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 10/02/2014 tarihli ve 2013/1886 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 07/07/2014 gün ve 46803 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.07.2014 gün ve KYB. 2014/262790 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, Konya Hakimi olarak görev yapan muterizin eşi adına tescilde kayıtlı olan 42 ANE 11 plaka sayılı aracın, kırmızı ışık ihlali yaptığı tespit edilerek, aracın tescil plakasına idari para cezası uygulandığı olayda, araç sürücüsünün yüzüne karşı ceza verilmediğinden, görevlilerin araç sürücüsünün hakim olduğunu bilemeyecekleri gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiş ise de,
Aracın tescil plakasına uygulanan idari para cezasının muterize tebliğini müteakip, muterizin aracı kendisinin kullandığını ve hakim olduğunu bildirerek, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 93. maddesi uyarınca hakkında işlem yapılması gerektiğinden bahisle itiraz etmiş olması karşısında, başta bilinmese dahi, artık itiraz eden kişinin hukuki konumunun öğrenildiği,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 22/03/2011 tarihli ve 2008/8692 esas, 2011/2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu sayılı ilamında da değinildiği üzere, idari para cezasını gerektiren eylemin 2802 sayılı Kanun’un 93. maddesi kapsamında kişisel suç olduğunun anlaşılması halinde, anılan Kanun’un “kişisel suçlarda soruşturma ve kovuşturma” kenar başlıklı 93/1. maddesinde yer alan “Hakim ve savcıların kişisel suçları hakkında soruşturma, ilgilinin yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet başsavcısına ve son soruşturma o yer ağır ceza mahkemesine aittir.” şeklindeki düzenleme uyarınca, muterizin hakim olduğunun anlaşılması sebebiyle, başvurunun kabul edilerek idari para cezası karar tutanağının iptali ile gereğinin takdir ve ifası için evrakın ilgilinin yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet savcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Konya 7.Sulh Ceza Mahkemesinin 10.02.2014 gün ve 2013/1186 Değişik iş sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 27/11/2014 günü oybirliğiyle karar verildi.