Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/25123 E. 2015/20863 K. 27.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/25123
KARAR NO : 2015/20863
KARAR TARİHİ : 27.10.2015

Tebliğname No : 7 – 2013/162759
MAHKEMESİ : İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/12/2012
NUMARASI : 2011/1052 (E) ve 2012/1797 (K)
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya Muhalefet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Gümrük İdaresi vekilinin temyizine göre yapılan incelemede;
Sanığın eyleminin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibariyle 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa kapsamında kaldığı cihetle, suçtan doğrudan zarar görmeyen gümrük idaresinin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, gümrük idaresi vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317.maddesi gereğince REDDİNE,
T.. T.. Vekilinin temyizine göre yapılan incelemede;
Sanığın üzerinde muhtelif marka 31 karton sigara yakalandığı, sigaranın kaçak olduğu, sanığın ticari maksatla kaçak sigara bulundurduğu ve şahsi kullanım dışında kaldığı, sabit olduğu görülmekle, sanığın mahkumiyeti yerine yazılı gerekçe ile beraatına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.10.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Sanık elinde poşetlerle yürürken kollukça yanına gidilip yapılan aramada sanığa ait poşetlerin içerisinde 31 karton kaçak sigara ele geçirilmiş, açılan kamu davasında yargılanan sanığın 5607 sayılı Yasa’ya Muhalefet suçundan beraatine karar verilmiştir.
Sanık aşamalardaki savunmalarında; sigaraları içmek için satın aldığını beyan etmiştir.
Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir.
12.maddesi “herkes kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez, temel hak ve hürriyetlere sahiptir” hükmünü taşımaktadır.
13.maddesi ise, “temel hak ve hürriyetler özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlandırılabilir. Bu sınırlamalar Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz” biçimindedir.
20. maddesinde de, özel hayatın gizliliği güvence altına alınmış ve “Milli güvenlik, kamu düzeni ve suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça yine sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça, kimsenin üstü, özel kağıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz…” hükümleri mevcuttur.
Yine Anayasamızın 38.maddesinin 6.fıkrası da “Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular delil olarak kabul edilemez.” hükmü amirdir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası’nın 206/2-a, 271/2, 230/1 maddeleri fıkraları da hukuka uygun surette elde edilen delillerin kullanılabileceğini, yani kanuna aykırı elde edilenlerin ise hükme esas alınamayacağı şeklinde açık düzenlemeleri içermektedir.
Adli aramaların nasıl yapılacağını düzenleyen 5271 sayılı CMK’nun 116. maddesi arama kararı verebilmesi için suç tarihine nazaran makul şüphenin bulunması ve aynı yasanın 119. maddesi aramanın, hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının, Cumhuriyet Savcısına ulaşılamadığı takdirde, kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlilerince yapılabileceği biçimindedir.
Sanık hakkında mahkumiyet kararı verebilmek için yakalanan sigaralardan başka delil yoktur. Ancak arama, CMK’nun 119. maddesine aykırı biçimde, hakim kararı alınmadan Cumhuriyet Savcısı ya da kolluk amirinin yazılı emri olmadan kolluk tarafından yapılmıştır. Kolluğun doğrudan arama yapması hukuka aykırıdır. Yakalanan ve suçun maddi konusunu oluşturan bandrolsüz sigaralar yok sayılmamalıdır.Bu şekilde ele geçen delillerde hukuka aykırı delil niteliğindedir, Yukarıda maddeler halinde belirtilen Anayasa ve CMK’nun hükümlerine nazaran; usulsüz aramayla ele geçen delillerin hükme esas alınması, hukuk devleti ilkesini zedeleyeceği, kişilerin Anayasa ile teminat altına alınmış temel hak ve özgürlüklerini korumasız bırakacağı aşikardır.
Anayasanın 38/6, 5271 sayılı Yasa’nın 206/2-a, 217/2, 230/1. madde ve fıkralarına nazaran hukuka ayları biçimde elde edilen delillere dayanılarak hüküm kurulamayacağından mahkemece verilen beraat kararı sonucu itibariyle doğru olup onanmasına gerektiği düşüncesiyle sn. çoğunluğun sanığın üzerinde muhtelif marka 31 karton sigara yakalandığı, sigaranın kaçak olduğu, sanığın ticari maksatla kaçak sigara bulundurduğu ve şahsi kullanım dışında kaldığı mahkumiyeti gerektiği yönündeki bozma kararına katılmıyorum.
Muhalif Üye