YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/24867
KARAR NO : 2015/18259
KARAR TARİHİ : 06.07.2015
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4926 sayılı Kanuna Muhalefet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 31.01.2012 gün ve 2011/7-465 Esas – 2012/11 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Yasa’nın 5/son maddesinde belirtilen toplu kaçakçılık suçunun iki kişi tarafından işlenebileceğinin belirtilmiş olması karşısında, sanıkların birlikte işledikleri fiilden dolayı eylemlerinin toplu kaçakçılık olarak değerlendirilip, bilirkişinin belirlediği CİF değer esas alınarak gümrük idaresine hesaplattırılan gümrüklenmiş değerinin 4.5 katı üzerinden müteselsilen sorumlu oldukları da bildirilmek suretiyle ön ödeme önerisinde bulunulması ve sonucuna göre hukuki durumlarının takdiri gerekirken, müteselsilen sorumlu oldukları bildirilmeden bireysel kaçakçılık suçundan yapılan ön ödeme ihtarının usulüne uygun bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Suçun işleniş biçimi itibariyle eylemin toplu kaçakçılık kapsamında kabul edilmesi gerekirken bireysel kaçakçılık kabul edilerek yazılı şekilde eksik ceza tayini,
3-4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK.nun 50.maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı Yasa’nın sanıkların lehine olabileceği gözetilerek;
Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanık … ve sanık .. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.