Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/2380 E. 2015/23032 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2380
KARAR NO : 2015/23032
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

Tebliğname No : 7 – 2012/45349
MAHKEMESİ : Bismil Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/09/2011
NUMARASI : 2007/411 (E) ve 2011/798 (K)
SUÇ : 4926 sayılı Yasaya Muhalefet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1)4926 Sayılı Yasa’nın 34.maddesinin son fıkrasında öngörülen “bu maddenin uygulanmasında para cezasına esas alınacak değer, G.. G.. idaresince belirlenen değerdir.” düzenlemesindeki “G.. G.. İdaresi’nce” ibaresinin 30.12.2008 gün ve 27096 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 18.09.2008 gün ve 2006/47 Esas, 2008/144 karar sayılı kararı ile Anayasaya aykırı görülerek iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, açılan kamu davasının yargılaması sonucu kurulacak hüküm bakımından maddi gerçeğin belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu gözetilerek, dava konusu eşyanın bilirkişi tarafından belirlenen CİF değer esas alınarak G.. G.. İdaresi’nce hesaplanacak G.. G..lenmiş değerin 3 katı üzerinden sanığa ön ödeme önerisinde bulunulup sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken usulsüz ödeme önerisine dayanılarak, ödeme önerisi yerine getirilmediğinden bahisle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi,
Kabule göre de;
2)4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; kısa süreli hürriyeti bağlayıcı ceza takdir edilmesi halinde kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK’nun 50.maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı Yasa’nın sanık lehine olabileceği gözetilerek;
Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31/03/2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
3)Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına gerekçe olarak gösterilen adli sicil kaydındaki ilama konu mahkumiyetlerin, 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun’dan kaynaklanması ve karşılıksız çek keşide etmek eyleminin, 5941 sayılı yasa ile suç olmaktan çıkarılması nedeniyle engel oluşturmayan ve başkaca sabıkası bulunmayan sanığa dava konusu eşyanın, bilirkişi tarafından belirlenen CİF değeri esas alınarak G.. G.. idaresince hesaplanacak “eşyanın ithalinde öngörülen G.. G.. vergileri ile diğer eş etkili vergiler ve mali yükler toplam tutarı” olan miktarın kamu zararı olduğu bildirilip sonucuna göre gerektiğinde CMK’nun 231/9. maddesi de gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken kasıtlı suçtan sabıkası bulunduğu kabul edilerek ve başka bir gerekçe gösterilmeden 5271 sayılı CMUK.nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4)Sanığın tazmini para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği halde nispi harca hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.12.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.