Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/23581 E. 2015/22096 K. 19.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/23581
KARAR NO : 2015/22096
KARAR TARİHİ : 19.11.2015

Tebliğname No : 7 – 2013/176915
MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/11/2012
NUMARASI : 2011/1013 (E) ve 2012/1033 (K)
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1. 5237 sayılı TCK’nın 58/7.maddesinde, mahkumiyet kararında, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesi öngörülmüştür.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108.maddesinin (4), (5) ve (6) fıkralarında ise “Hakim, mükerrir hakkında cezanın infazının tamamlanmasından sonra başlamak ve bir yıldan az olmamak üzere denetim süresi belirler. Tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde, koşullu salıvermeye ilişkin hükümler uygulanır. Hakim, mükerrir hakkında denetim süresinin uzatılmasına karar verebilir. Denetim süresi en fazla beş yıla kadar uzatılabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan mahkemeye ait olacaktır.
Buna göre, mahkumiyet hükmünde, mükerrir olan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/7.maddesi gereğince “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,
2.TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkiler ile 1. fıkrada yazılı diğer hak yoksunluklarından cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi,
3.Gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK’nın 52/2 maddesi yerine TCK’nın 50/1 maddesinin yazılması suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4.Sanığın adli sicil kaydına esas Adana 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/827 Esas ve 2008/899 Karar sayılı ilamındaki hapis cezası ertelenmediği halde erteli cezanın infazı için mahkemesine ihbarda bulunulmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 322.maddesi uyarınca; TCK’nın 58.maddesinin uygulanmasına ilişkin hüküm fıkrasında yer alan “…bu sürenin 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108/4 md.si gereğince 1 yıl olarak uygulanmasına,” ibaresinin çıkartılması, TCK’nın 53.maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkranın hükümden çıkartılarak, yerine “Sanığın 5237 sayılı TCK’nın 53/1-a, b, d, e bentlerinde belirtilen haklarından aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca hapis cezasının infazının tamamlanıncaya, 53/1-c maddesinde yazılı haklardan ise anılan maddenin 3.fıkrası uyarınca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilmesine, diğer kişilere yönelik bu hakları bakımından aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ifadesinin eklenmesi, gün adli para cezasının paraya çevrildiği fıkradaki “TCK’nın 50/1 maddesi” ibaresinin “TCK’nın 52/2 maddesi” şeklinde değiştirilmesi ve Adana 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/827 Esas ve 2008/899 Karar sayılı ilamı bakımından ihbarda bulunulmasına ilişkin fıkranın hükümden çıkartılarak sair kısımları aynen bırakılan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.11.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.