Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/23366 E. 2015/10486 K. 25.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/23366
KARAR NO : 2015/10486
KARAR TARİHİ : 25.02.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, sigaraların müsaderesine, aracın müsaderesine yer olmadığına

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Katılan Gümrük idaresi vekilinin temyizine göre yapılan incelemede;
Sanığın eyleminin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibariyle 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa kapsamında kaldığı cihetle, suçtan doğrudan zarar görmeyen gümrük idaresinin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığından, gümrük idaresi vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II-Sanığın temyizine göre yapılan incelemede ise;
1-İncelemeye konu mahkemenin 2012/660 Easas – 2013/39 Karar sayılı dosyası ile Dairemizin 2014/7241 Esasına kayıtlı aynı gün incelemesi yapılan …Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/558 Esas – 2013/301 Karar sayılı dosyasında sanık hakkında aynı neviden suç nedeniyle kamu davalarının açılmış olduğu anlaşıldığından;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 gün ve 2013/7-591 Esas – 2014/171 Karar sayılı kararında belirtildiği şekilde, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işlendikleri yer ve işlenme tarih aralıkları, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirildiğinde sanık hakkında TCK.nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması gerekli olup, söz konusu dava dosyaları birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi’nin davaya katılan olarak kabul edilip lehine dilekçe yazım ücretine hükmolunması,
3-Kabul ve uygulamaya göre de;
a-CMK’nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan ve savunmasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmasını talep ettiğini beyan eden sanığa, “eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı” olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, talimat mahkemesinde sanığa gümrüklenmiş değerin kamu zararı olduğu bildirilerek, bu zararı ödemediğinden bahisle 5271 sayılı CMUK.nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b-5237 sayılı TCK’nun 51/7 maddesi gereğince sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamemen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi gerektiği halde, infazı kısıtlayacak şekilde sanığın denetim süresi içiresinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi,
c-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53/1.maddesi uyarınca hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak belli hakları kullanmaktan yoksun bırakmaya karar verilirken, anılan yasa maddesinin 3.fıkrasının “Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz” amir hükmü dikkate alınarak bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.02.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.