Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/22605 E. 2015/23844 K. 30.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/22605
KARAR NO : 2015/23844
KARAR TARİHİ : 30.12.2015

Tebliğname No : 7 – 2013/129629
MAHKEMESİ : Muş 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2012
NUMARASI : 2010/340 (E) ve 2012/949 (K)
SUÇ : 4733 sayılı Yasaya Muhalefet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Sanık M.. İ..’nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-24/11/2015 günlü 29542 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1.fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
2-Sanığa verilen gün para cezası, adli para cezasına çevrilirken 5237 sayılı TCK’nın 52/1 maddesiyle beraber uygulama yeri olmayan 50/1-a maddesinin de yazılması,
3-5237 sayılı TCK’nın 52/4. madde fıkrası gereğince, tayin olunan adli para cezasının taksitlendirilmesine karar verilmesine rağmen, 5237 sayılı TCK’nın 52/4. maddesi hükmüne aykırı olarak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde taksit aralığının kararda belirtilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık M.. İ..’nin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden ve bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nm 322. maddesi uyarınca,
1- Hükümden 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılması, yerine “24/11/2015 tarih ve 29542 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararındaki iptal edilen hususlar gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nın 53/1-2-3 madde fıkralarının tatbikine,” ifadesinin eklenmesi,
2-Gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesine ilişkin paragraftan “50/1-a ve” ibaresinin çıkarılması,
3-Adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin paragrafta yer alan “20 eşit taksitte” ibaresinden önce gelmek üzere “birer ay arayla” ibaresinin eklenmesi, ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Suça sürüklenen çocuk Z. S. müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanık M.. İ..’nin sevkettiği ve içinde yolcu olarak hakkındaki mahkumiyet hükmü temyiz edilmeyen sanık S.. D.. ile suça sürüklenen çocuk Z. S.’nın yer aldığı kamyonun yol kontrolünde durdurulmasının ardından yapılan aramasında, aracın kasası üzerine sonradan yapılmış çevresi branda ile kapatılmış bölme içinde 31.000 paket bandrolsüz ve kaçak sigara ele geçirildiği olayda;
Suça sürüklenen çocuk Z. S.’nın aşamalardaki savunmasında sanık M.. İ..’nin babası olduğunu, araca yolcu olarak bindiğini, İstanbul’a abisini ziyaret amaçlı gittiğini, sanık S.. D..’u ise mahalleden tanıdığını ve kaçak sigaralardan haberinin olmadığını ifade ettiği, sanıklar M.. İ.. ve S.. D..’un da bu savunmaları doğrular yönde beyanlarda bulundukları ve sigaraların kamyonun kasasında branda ile kapatılmış bölme içinde ele geçirilmesi ile atılı eyleme, suça sürüklenen çocuğun iştirakinin herhangi bir zorunluluk arzetmemesi nedenleriyle, suça sürüklenen çocuğun savunmasının aksine mahkumiyeti için her türlü şüpheden uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı halde, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, suça sürüklenen çocuk Z. S. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.