Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/22107 E. 2015/21300 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/22107
KARAR NO : 2015/21300
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

Tebliğname No : 7 – 2013/100683
MAHKEMESİ : Silopi 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/01/2013
NUMARASI : 2012/517 (E) ve 2013/95 (K)
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Sanık İ.. Y..’ın hakkında verilen mahkumiyet kararının ve Gümrük idaresinin sanık İ.. Y.. hakkında verilen Mahkumiyet kararının ve nakil aracının müsaderesine yer olmadığına ilişkin kararın temyizi üzerine yapılan incelemede ;
1- Sanığın mesleğinin şoförlük olmasının tek başına suçun işlenmesinde kolaylık sağlayan bir durum olmadığı gözetilmeden ve şoförlük mesleğinin atılı suçu işlemesinde sanığa ne şekilde kolaylık sağladığı da açıklanmadan ve ek savunma hakkı verilmeden 5607 sayılı yasanın 4/4. maddesi uyarınca cezada artırım yapılması,
2- Sanığın Mahkeme kararında ” sanığın kaçakçılık suçundan mahkememizin 2011/1017 esas , 2012/105 karar sayılı ilamları ile kaçakçılık suçundan yargılamalarının yapılıp, kaçakçılık suçundan dolayı cezalandırıldığı, hükmün 20.03.2012 tarihinde kesinleştiği, hükümlerin açıklanmasının geri bırakıldığı ve sanığın dosyamızdaki suçu denetim süresi için de dosyamız da belirtilen suçu işlediği sanığın işlediği suçun da kaçakçılık olduğu hususlarının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda ; sanığın kişilik özellikleri göz önüne alındığında mahkememizde yeniden suç işlemeyeceği konusunda olumlu bir kanaat oluşmadığı dikkate alındığında; 5271 sayılı CMK’nun 231/5 maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanabilmesi için 231/6-a-b-c- de düzenlenen şartların birlikte varlığı gerektiğinden olayda CMK’nun 231/6-b maddesinde öngörülen şartın gerçekleşmediği anlaşıldığından sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına” şeklinde gerekçe gösterilmiş ise de, bu gerekçe değerlendirildiğinde önceki eylemi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar bulunduğu, bu kararın kasıtlı suçtan mahkumiyet anlamında ve hukuki anlamda sonuç doğurmaya elverişli olmadığı, suç tarihi itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının yeniden değerlendirilmesine engel teşkil etmediği gözetilmeden, adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının varlığından bahisle kişisel kanaat belirtilmesi ve diğer objektif ve subjektif şartlar değerlendirilip gerekçelendirilmeden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3- 5237 sayılı TCK.nun 51. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; sanığın daha önce üç aydan fazla hapis cezası ile cezalandırılmamış olması koşulu ve (b) bendinde; suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işleyemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması hükmü getirilmiş olmakla, sanığın adli sicil kaydında mahkumiyete esas teşkil eden hükümlülüğünün bulunmadığı ancak, önceki eylemi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar bulunduğu, bu kararın kasıtlı suçtan mahkumiyet anlamında olmadığı, hükmün açıklanmadığından ön hükmün askıda bulunduğu ve hukuki anlamda sonuç doğurmaya elverişli olmadığı ve suç tarihi itibariyle TCK nun 51. maddesi gereğince ertelemenin değerlendirilmesine engel teşkil etmediği gözetilmeden, adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının varlığından bahisle kişisel kanaat belirtilmesi ve ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
4- TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanık İ.. Y..’ın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkiler ile 1. fıkrada yazılı diğer hak yoksunluklarından cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi,
II- Sanık M.. Y..’ın ve Gümrük İdaresi’nin sanık M. Y. hakkında verilen Mahkumiyet kararının temyizi üzerine yapılan incelemede ise;
Sanık M. Y.’ın aşamalarda değişmeyen beyanında, yolcu olarak bulunduğu araçta yapılan aramada yakalanarak el konulan dava konusu bandrolsüz ve kaçak sigaralar ile bir ilgisi bulunmadığı yönündeki savunmasının aksine, mahkumiyetine yeter şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı ve diğer sanık İ. Y.’ın da sanığın savunmasını doğruladığı gözetilerek beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık M.. Y..’ın ve katılan Gümrük İdaresi’nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.11.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.