Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/21169 E. 2015/19204 K. 09.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/21169
KARAR NO : 2015/19204
KARAR TARİHİ : 09.09.2015

Tebliğname No : 7 – 2013/96889
MAHKEMESİ : Eskişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2012/447 (E) ve 2012/1092 (K)
SUÇ : 4733 sayılı Yasaya Muhalefet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
2012-447 E.ve 2012-1092 K. Sayılı ana dosyaya ilişkin suç tarihinin 23.08.2011, iddianame düzenleme tarihinin ise 04.03.12 olduğu ; birleşen dosyalardan 2012-336 E. Ve 2012-836 K nolu dosyada yer alan suç tarihinin 16.02.2012 ve iddianame düzenleme tarihinin ise 24.02.2012 olduğu , yine birleşen dosyalardan 2012-178 E. 2012-775 K. Sayılı dosyanın suç tarihinin 26.01.2012 ve iddianame tarihinin ise 08.02.2012 olduğu ; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2014 gün ve 2013/7-591 Esas 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği şekilde, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işlendikleri yer ve işlenme zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özelliklerin birlikte değerlendirilmesiyle eylemin TCK.nun 43.maddesi kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesinin gerekmesi karşısında 2012-178 E sayılı dosyanın 08.02.2012 tarihli iddianamesi ile teselsül bağı kesilmiş olduğundan ve 2012-447 Esas sayılı dosyada yer alan eylem tarihiyle diğer dosyalarda yer alan eylem tarihlerinin kendi aralarında işleniş tarihleri itibarıyla makul süreden uzun olması nedeniyle hukuki kesinti oluştuğu, eylemlerin sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilmeksizin her üç eylemin tek eylem olarak kabul edilip TCK 43-1 gereğince artırılarak ceza verilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1-Sanıklar S.. K.. ve M. N. T. temyizine göre yapılan incelemede;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
2-Sanık Ü.. A.. hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair karar verilirken 5271 sayılı CMK.nun 231/6. maddesinde düzenlenen kamu zararını ödemediği gerekçesine dayanıldığı görülmekle;
Sanığın, dosyada mevcut kaçak eşyaya mahsus tespit varakası talimat evrakına eklenmeksizin talimat yoluyla savunmasının alındığı, kamu zararını bilmediği, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını talep ettiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına engel hali bulunmadığı gözetilerek; sanığa davaya konu eşyanın cif değerine göre, Gümrük İdaresi’nce tespit edilen eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplamından oluşan gümrük vergilerinin kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre gerektiğinde 5271 sayılı CMK.nun 231/9 maddesi hükümleri gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yasal bir nedene dayanılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı olup, sanığın temyiz itirizları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.