Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/20840 E. 2016/13 K. 18.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/20840
KARAR NO : 2016/13
KARAR TARİHİ : 18.01.2016

Tebliğname No : 7 – 2013/127541
MAHKEMESİ : Kırıkkale 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/02/2013
NUMARASI : 2012/608 (E) ve 2013/99 (K)
SUÇ : 4733 sayılı Yasa’ya Muhalefet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Gümrük Müdürlüğü adına hazine vekilinin beraat eden sanık A.. G..’a yönelik temyiz talebine ilişkin yapılan incelemede;
Sanığın eyleminin suç tarihi itibariyle 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa’nın 8/4. fıkrası kapsamında kaldığı cihetle, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi’nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, Gümrük İdaresi adına hazine vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Katılan Gümrük Müdürlüğünün ele geçen makaronlar yönüyle beraat eden sanık A.. Ç.. hakkında verilen hükme yönelik temyiz hakkı olduğu gözetilerek, katılan Gümrük Müdürlüğü adına hazine vekilinin sanık A.. Ç.. hakkında temyiz talebine yönelik yapılan incelemede;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
3-Sanık F.. Ö..’in hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebine ilişkin yapılan incelemede ise;
Dairemizde aynı gün incelemesi yapılan 2014/11285 esas sırasına kayıtlı, Kırıkkale 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/462 Esas ve 2013/162 Karar sayılı dosyasında, suç tarihinin 28.06.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 13.08.2012 olduğu gözetilerek, sanığın eylemlerinin aynı suç işleme kararının icrası kapsamında kalıp kalmadığı, aralarında hukuki kesinti olup olmadığı ve TCK’nın 43/1 maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi bakımından, anılan dosyanın temyiz incelemesine konu bu dosya ile birleştirildikten sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair hususları incelenmeyen hükmün, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
4-Sanık C.. D..’ın hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebine ilişkin yapılan incelemede;
I-Suçtan zarar görmeyen ve davaya katılma hakkı olmayan Gümrük İdaresi lehine vekalet ücretine hükmolunması,
II-24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/ 85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ile cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden ve bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca, hükümden katılanlar lehine vekalet ücretine hükmedilen kısımdan “katılan taraflara” ibaresi çıkartılarak yerine “katılan TAPDK kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 1320 TL vekalet ücretinin sanıklardan alınarak katılan TAPDK’na verilmesine” yazılması ile TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün de çıkarılması ve TCK 53. maddesinin uygulanmasının yerine “24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E. , 2015/ 85 K. sayılı kararındaki iptal edilen hususlar gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nın 53/1-2-3 madde fıkralarının tatbikine,” ifadesinin eklenmesi ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.01.2016 oybirliğiyle karar verildi.