YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/20741
KARAR NO : 2016/393
KARAR TARİHİ : 21.01.2016
Tebliğname No : 7 – 2013/76909
MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/12/2012
NUMARASI : 2008/425 (E) ve 2012/1029 (K)
SUÇ : 4926 sayılı Yasa’ya Muhalefet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Eylemin sübutu halinde toplu kaçakçılık suçunu oluşturacağı gözetilerek yapılan incelemede;
I-Sanık Ö.K. hakkında kaçakçılık suçundan kurulan hükme yönelik O yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyizine göre yapılan incelemede;
İsnat edilen eylemin toplu kaçakçılık suçu kapsamında kaldığı nazara alınıp 4926 sayılı Yasa’nın 34 ve 28/son maddeleri uyarınca, sanığın müteselsilen sorumlu olduğu maddeleri uyarınca, sanığın müteselsilen sorumlu olduğu bildirilmek suretiyle dava konusu eşyanın toplam gümrüklenmiş değeri olan 12.190,48 TL’nin 4,5 misli olan 54.857,16 TL üzerinden önödeme önerisinde bulunulması ve sonucuna göre hukuki durumunun takdiri gerektiği gözetilmeden, müteselsilen sorumlu olduğu hususunu da içermeyen hatalı önödeme önerisine dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, O yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
II-Sanıklar K.A., M.A. ve E. K. hakkında kaçakçılık suçundan kurulan hükümlere yönelik anılan bir kısım sanıkların, sanık müdafiinin ve O yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyizlerine gelince;
1-İsnat edilen eylemin toplu kaçakçılık suçu kapsamında kaldığı nazara alınıp 4926 sayılı Yasa’nın 34 ve 28/son maddeleri uyarınca, sanıklara müteselsilen sorumlu oldukları bildirilmek suretiyle dava konusu eşyanın toplam gümrüklenmiş değeri olan 12.190,48 TL’nin 4,5 misli olan 54.857,16 TL üzerinden önödeme önerisinde bulunulması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdiri gerektiği gözetilmeden, müteselsilen sorumlu oldukları hususunu da içermeyen hatalı önödeme önerisine dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 4/a-2 ve 5/3 maddelerine göre atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3/5 ve 4/2 maddelerine göre ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK’nın 50. maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı Yasa’nın sanıklar lehine olabileceği gözetilerek;
Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, bir kısım sanıkların, sanık müdafiinin ve O yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/01/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.