Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/20020 E. 2015/23094 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/20020
KARAR NO : 2015/23094
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

Tebliğname No : 7 – 2013/85568
MAHKEMESİ : Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/01/2013
NUMARASI : 2011/288 (E) ve 2013/12 (K)
SUÇ : 4389 sayılı Yasaya Muhalefet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Zimmetin, banka içi kayıtların olağan bir denetimi, araştırma ve karşılaştırılması suretiyle kesin bir biçimde ortaya çıkarılabilecek durumda olması halinde basit olarak nitelendirilmesi mümkün olup ayrıca;
Tediye fişleri kullanılarak banka parasının zimmete geçirilmesinde fiilin, basit ya da nitelikli zimmet suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi bakımından;
Tediye fişleri bulunamamış ya da bulunan tediye fişlerinde mudi imzası yok ise, eylem basit zimmet;
Mudinin yanıltılarak veya kandırılarak imzalatılan boş bir tediye fişini kullanıp, mudinin bilgi ve talimatı olmaksızın hesabından para çekerek mal edinilmiş ise, eylem nitelikli zimmet;
Tediye fişine mudi yerine sahte imzalar atmak suretiyle gerçekleştirilen işlemler ile ilgili olarak, fişler üzerindeki sahte imzaların ilk bakışta ve basit bir inceleme ile sahteliğinin anlaşılması halinde eylem basit zimmet, sahteciliğin aldatıcılık özelliğinin bulunması halinde ise eylem nitelikli zimmet suçunu oluşturacaktır.
Yukarıda anılan hususlar nazara alınmak suretiyle, somut olayda;
Sanığın değişik tarihlerde gerçekleştirdiği işlemlerle zincirleme şekilde suçu işlediği, bir takım işlemlere ait dekontlarda sahte imzalar bulunduğu, bir takım işlemlere ait dekontların bulunamadığı gözetildiğinde hangi eylemlerinin nitelikli zimmet, hangi eylemlerinin basit zimmet kapsamında kaldığının denetime olanak tanıyacak biçimde ortaya konulması, bu amaç ile bilirkişi heyetinden ek rapor alınıp sonucuna göre suç vasfını tayin ile adli para cezası hesabının buna göre yapılması gerekirken yetersiz olan bilirkişi raporuna dayanılarak eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Zimmet nedeniyle oluşan zarar miktarı saptanırken, sanığın katılan bankaya verdiği faiz ve diğer masraflar hariç net zararın, bir başka deyişle mal edinmek maksadıyla sağladığı yararın esas alınması gerektiği, faizin hukuk mahkemelerinde dava konusu olabileceği gözetilmeksizin, bilirkişi raporunda hesaplanan zimmet tarihinden itibaren işleyen faizlerin de dahil edildiği zarar miktarının kararda esas alınması,
3-Hem 765 sayılı TCK’nın hem de 5237 sayılı TCK’nın genel hükümleri birlikte uygulanarak yazılı şekilde karma uygulama yapılması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.