Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/19798 E. 2015/20794 K. 26.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/19798
KARAR NO : 2015/20794
KARAR TARİHİ : 26.10.2015

Tebliğname No : 7 – 2013/44701
MAHKEMESİ : Silopi 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/12/2012
NUMARASI : 2012/106 (E) ve 2012/1046 (K)
SUÇ : 4733 sayılı Yasaya Muhalefet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığın ve katılan Gümrük İdaresi’nin 5607 sayılı Kanun uyarınca verilen hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Suça konu aracın sanık adına kayıtlı olduğu anlaşıldığından aracın müsaderesine yer olmadığına ilişkin hükmün gerekçesi yerinde değil ise de 5607 sayılı Yasa’nın 13. maddesindeki şartlar oluşmadığından aracın iyiniyetli 3. şahsa ait olduğu yönündeki gerekçe sonucu itibariyle doğru kabul edilerek bozma sebebi yapılmamıştır.
TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmeye, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hiçbir ayrım yapılmaksızın koşullu salıvermeye kadar hak yoksunluğuna hükmolunması,
Sanık hakkında tayin edilen adli para cezasının taksitle tahsiline karar verilirken, 5237 sayılı TCK’nin 52/4 maddesi hükmüne aykırı olarak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde taksit aralığının karar yerinde gösterilmemesi,
Katılan T.. T..’ye 220 TL dilekçe yazım ücretine hükmolunduğu halde hüküm fıkrasında maktu vekalet ücretine hükmolunduğunun da belirtilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın ve katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1 maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca, TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkranın hükümden çıkartılarak yerine “Sanığın, 5237 sayılı TCK’nin 53/1-a,b,d,e bentlerindeki haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya; 53/1-c maddesinde yazılı haklardan ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilmesine, diğer kişilere yönelik bu hakları bakımından aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi, taksitlendirmeye ilişkin fıkraya, “10 eşit taksit” ifadesinden önce gelmek üzere “birer ay ara ile” ibaresinin eklenmesi, yine katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmolunan bendden de “maktu vekalet ücreti” ibaresinin çıkartılması ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Gümrük İdaresi’nin 4733 sayılı Kanun uyarınca verilen hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde ise;
Açılan kamu davasının niteliğine ve suç tarihine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi’nin temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1 maddesi gereğince yürürlükte bulunan CMUK’nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanığın 4733 sayılı Kanun uyarınca kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Erteleme hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmeyen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları dışında adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında TCK’nin 51/1-b maddesindeki şartların gerçekleşmediğinden bahisle başka gerekçe de gösterilmeksizin ertelemeye yer olmadığına dair yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1 maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nin 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.