YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/19308
KARAR NO : 2015/16299
KARAR TARİHİ : 03.06.2015
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4926 sayılı Yasa’ya Muhalefet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Gerekçeli kararın, sanık …’ya 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi gereğince tebliğ edildiği anlaşılmakta ise de, anılan kanun’un 21 ve 23. maddeleri ile Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddesinde belirtilen esaslara uyulmadığı, tebligatta muhatabın adreste bulunmama sebebinin gösterilmemesi karşısında, tebligat usulüne uygun olmadığından öğrenme üzerine sanık … müdafınin temyizinin yasal sürede olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 31.01.2012 gün ve 2011/7- 465 Esas, 2012/11 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Yasa’nın 5/son maddesinde belirtilen toplu kaçakçılık suçunun oluşabilmesi için eylemin iki veya daha fazla kişi tarafından gerçekleştirilmesinin yeterli olduğunun belirtilmiş olması karşısında; tüm dosya kapsamına göre, isnat edilen eylemin toplu kaçakçılık olarak değerlendirilmesi ve hükümden önce 30.12.2008 gün ve 27096 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 18.09.2008 gün ve 2006/47 Esas, 2008/144 Karar sayılı kararı ile, mülga 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 34. maddesinin son fıkrasında yer alan, “..Gümrük İdaresince..” ibaresi, Anayasa’ya aykırı görülerek iptal edildiğinden, dava konusu eşyanın konusunda uzman bilirkişiye tespit ettirilen CİF değeri esas alınarak Gümrük İdaresi’nin hesapladığı gümrüklenmiş değerin 4.5 katı üzerinden müteselsilen sorumlu olmak üzere sanıklara ön ödeme önerisinde bulunup, yasal süresi içinde ödeme önerisine uyulmaması halinde de bu miktar esas alınmak suretiyle mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği gözetilmeden gümrüklenmiş değerin 3 misli üzerinden, bireysel kaçakçılık suçundan yapılan önödeme önerisi yapılarak, ödeme yapmadıklarından bahisle yazılı şekilde mahkumiyetlerine yönelik hükmü tesisi,
Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi açısından dosyaya sunulan faturaları düzenleyen şirketlerin yetkililerinin adresleri ticaret sicili, vergi dairesi gibi kurumlardan araştırılarak bulunduğunda yetkililerin dinlenmesi ile suça konu eşyayı sattıklarını kabul etmeleri halinde anılan firmaların defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasından sonra dava konusu eşyaya ilişkin sunulan faturalar ile ilgili olarak ithale kadar inilmek suretiyle zincirleme menşei araştırmasının tamamlanması, ilgili gümrük idaresinden gümrük giriş beyannameleri ekleriyle birlikte getirtilip, dava konusu tüm belgeler konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek cins, miktar, menşei ve sair özellikleri itibariyle ayniyet tespiti yaptırılması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden 17.5.2010 tarihli yetersiz ek bilirkişi raporuna dayalı olarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre;
1-4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK.’nın 50. maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı Yasa’nın sanıklar lehine olabileceği gözetilerek;
Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlemesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak vermeyecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
2-Sanık … hakkında, Dairemizce daha önce incelenerek Bozulmasına karar verilen 2013/576 E – 2013/23913 K … Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/1158 E – 2010/732 K sayılı ) sayılı dosyasındaki eylemin aynı nitelikte olduğu gözetilerek adı geçen sanığın tüm eylemlerinin suç ve iddianame tarihleri itibariyle değerlendirilmesi için dosyaların birleştirilmesi suretiyle, TCK.’nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
3-Suç tarihindeki ekonomik koşullar ve paranın satın alma gücüne nazaran dava konusu eşyanın gümrüklenmiş değeri “normal” olduğu halde, mahkemece “fahiş” kabul edilerek 4926 sayılı Yasa’nın 4/3. maddesi uyarınca artırım yapılmak suretiyle sanıklara fazla ceza tayin edilmesi,
Yasaya aykırı, sanık … ve sanıklar …ve … müdafıilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte, bulunan 1412 sayılı CMUK.’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozmanın niteliği itibari ile hükmü temyiz etmeyen sanık …’a da teşmiline, 03.06.2015 günü oybirliği ile karar verildi.