Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/1916 E. 2015/22624 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1916
KARAR NO : 2015/22624
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

Tebliğname No : 7 – 2013/368193
MAHKEMESİ : Hassa Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/06/2011
NUMARASI : 2010/15 (E) ve 2011/37 (K)
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya Muhalefet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Suçun niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi’nin kamu davasına katılmasına karar verilmiş olması hükmü temyize hak vermeyeceğinden, Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 317.maddesi uyarınca REDDİNE,
II-Sanık A.. Ö..’ün temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Mahkumiyet hükmü yönünden;
Suç tarihi ve suça konu eşyanın niteliğine göre, sanığın 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa’nın 8/4. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de,
Atılı suçun niteliğine göre, suçtan zarar görmediği halde davaya katılmasına karar verilen Gümrük İdaresi lehine vekalet ücreti hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 322.maddesi uyarınca, Gümrük İdaresi lehine vekalet ücreti hükmedilmesine ilişkin fıkranın çıkartılması, diğer kısımlarının aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Dava konusu nakil vasıtasının iadesi kararı yönünden;
Ele geçen eşyanın tür ve miktarı ile dava konusu nakil vasıtasının niteliği dikkate alındığında, dava konusu eşyanın, nakil vasıtasının yüküne göre miktar ve hacim bakımından ağırlıklı bölümünü oluşturduğu gibi, somut olayda, bu miktar yükün dava konusu nakil vasıtasıyla taşınmasını gerekli kılacak zorunluluğun da bulunduğu, ayrıca eşya ve nakil vasıtasının değerleri dikkate alındığında nakil vasıtasının müsaderesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurmayacağı ve bu nedenle TCK’nun 54/3. maddesi uyarınca hakkaniyete de aykırı bir yanın bulunmadığı gözetilerek nakil vasıtasının müsaderesi yerine, yazılı şekilde iade kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
II-Sanık K.. A..’nın temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de,
1-Savunması istinabe olunan mahkeme tarafından alınan, olaydan kaynaklanan zarar miktarından haberdar olmayan ve sabıkası bulunmayan sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının koşulları arasında sayılan ve 5271 sayılı CMK’nun 231/6-b maddesinde düzenlenen sübjektif şarta ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmaksızın, olaydan kaynaklanan zararın giderilmediği gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmakla;
Sanığa, dava konusu eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükümlülükler toplamının kamu zararı olduğu bildirilerek, makul süre verilmek suretiyle ödeme için imkan tanınması ve sonucuna göre, gerektiğinde CMK’nun 231/9. maddesi de gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı ve yetersiz gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2-Suç tarihi ve suça konu eşyanın niteliğine göre, sanığın 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa’nın 8/4. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi,
3-Atılı suçun niteliğine göre, suçtan zarar görmediği halde davaya katılmasına karar verilen Gümrük İdaresi lehine vekalet ücreti hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca cezada kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 25/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.