Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/19093 E. 2015/18429 K. 08.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/19093
KARAR NO : 2015/18429
KARAR TARİHİ : 08.07.2015

Tebliğname No : 7 – 2014/180927
MAHKEMESİ : Batman 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2013 (asıl karar); 13.01.2014 (ek karar)
NUMARASI : 2011/323 (E) ve 2013/1656 (K)
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna Muhalefet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Suç tarihine ve ele geçen eşyanın niteliğine göre; sanığa atılı eylemin 4733 sayılı Kanunun 8/4. maddesinde öngörülen suçu oluşturduğundan, doğrudan zarar görmeyen Gümrük idaresinin 4733 sayılı yasaya muhalefet suçundan davaya katılma hakkı ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığından, temyiz isteğinin reddine dair 13.01.2014 tarih ve 2011/323Esas,2013/1656Karar sayılı ek kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan Gümrük idaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle red kararının ONANMASINA,
II-Sanık C.. E..’ın temyizine gelince;
Sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
a-Sanığın sabıkasında kayıtlı karar hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olup bu kararın sanık yönünden kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü olmadığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kesinleşmiş olsa dahi, bu kararın açıklanmaması nedeniyle askıda olup, henüz hukuki sonuç doğurmaya elverişli bir hüküm niteliğini kazanmadığı cihetle;
Sanık talimatla alınan savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini istediği ancak talimat ekinde KEMT varakasının bulunmadığı anlaşılmakla, davaya konu eşyanın bilirkişiye hesaplattırılacak cif değerine göre, Gümrük idaresince tespit edilecek eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplamının kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/9.madde fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken zararın giderilmediği, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar bulunduğu ve deneme süresi içerisinde yeniden suç işlediğinden bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-5237 sayılı TCK’nun 51. maddesi gereğince tayin edilen hapis cezasının ertelenmemesi için sanığın kasıtlı bir suçtan 3 aydan fazla hapis cezasından mahkum olması gerektiği, sanığın adli sicil kaydında gözüken hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmiş mahkumiyet hükmü niteliğinde olmadığı ve sanığın ertelemeye engel başkaca adli sicil kaydının bulunmadığı cihetle “sanığın daha önce sabıkası bulunduğundan” şeklinde müessesenin kendine özgü diğer şartları tartışılıp irdelenmeden yasal olmayan ve yetersiz gerekçe ile sanık hakkında koşulları farklı olan 5237 sayılı TCK’nun 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
c-TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmeye, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.07.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Mahkemenin gerekçesi ve kararı yerinde olduğundan sayın çoğunluğun bozma düşüncesine katılmıyoruz.