Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/1826 E. 2015/848 K. 13.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1826
KARAR NO : 2015/848
KARAR TARİHİ : 13.01.2015

Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1- Suç tarihi ve suça konu eşyanın niteliğine göre sanığa atılı eylemin 15.05.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5752 sayılı kanunun 3. maddesiyle değişik 4733 sayılı kanunun 8/4 maddesinde öngörülen suçu oluşturacağı gözetilmeden oluşa ve dosya kapsanma uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Davaya katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresinin katılan olarak kabulü ile lehine maktu vekalet ücreti hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
3-Sanık müdafıinin lehe hükümlerin uygulanması talebi bulunması karşısında doğrudan belirlenen adli para cezasının taksitlendirilip taksitlendirilmeyeceğinin tartışmasız bırakılması,
Yasaya aykırı, sanık müdafıinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın cezada kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 13.01.2015 günü oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Sanığın iş yerinde ve deposunda yapılan aramada toplam 11.400 adet kaçak nitelikte sigara bulunmuştur.
Yapılan yargılama sonunda, sanığın eylemi 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesine uymasına karşın hatalı olarak 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesiyle uygulama yapılması nedeniyle hapis cezası olması gerekenden daha az verilmiş, gün para cezasının her iki yasaya göre verilebilecek en üst hadden takdir edildiği anlaşılmıştır.
Uygulamada birliğin sağlanması ve daha çok miktarda sigara kaçakçılığı yapanlarla, suça konu miktarda kaçakçılık yapanlar arasında hakça oranda ceza tayini ve 4733 sayılı Yasa ile uygulama yapılması bakımından, sanık hakkındaki hükmün aleyhe temyiz bulunmadığından, kazanılmış haklarının korunması kaydıyla bozulması gerektiği düşüncesindeyim.