YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/17396
KARAR NO : 2016/993
KARAR TARİHİ : 02.02.2016
Tebliğname No : 7 – 2013/45610
MAHKEMESİ : Akhisar 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/07/2012
NUMARASI : 2011/374 (E) ve 2012/1202 (K)
SUÇ : 4733 sayılı Yasa’ya Muhalefet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Müşteki gümrük vekilinin temyizine yönelik yapılan incelemede;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi’nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığından Gümrük İdaresi adına hazine vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II-Sanık R.. D..’ın temyizine göre yapılan incelemede;
1-CMK’nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan ve mahkemede alınan savunmasında hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini kabul ettiğini beyan eden sanığa, dava konusu eşyanın bilirkişi tarafından belirlenen ve daha düşük olan Cif değeri esas alınarak gümrük idaresince hesaplanan “eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı” olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, gümrük idaresince belirlenen önceki hale getirme masrafı ile gümrüklenmiş değerin toplamından oluşan değerin kamu zararı olduğu bildirilmek suretiyle sanık yanıltılarak kurum zararını gidermediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2-24.11.2015 günlü 29542 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkum olduğu kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında anılan maddenin l. fıkrasının (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmasına yer olmadığına, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/02/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.