Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/16218 E. 2015/22224 K. 22.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/16218
KARAR NO : 2015/22224
KARAR TARİHİ : 22.10.2015

Tebliğname No : 7 – 2013/14986
MAHKEMESİ : Osmaniye 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/10/2012
NUMARASI : 2012/167 (E) ve 2012/565 (K)
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya Muhalefet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Sanık İ.. B..’nın temyiz isteminin incelenmesinde;
11.11.2012 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü yasal süresinden sonra 23.11.2012 tarihinde temyiz eden sanığın temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca oybirliğiyle REDDİNE,
II) Sanık D.. B..’nin ve o yer Cumhuriyet Savcısının sanık D.. B.. hakkındaki hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanık İ.. B..’ nın sürücülüğünü yaptığı, sanık D.. B..’nin de içinde bulunduğu araçta yapılan aramada; aracın ön koltuğunun arkasında bulunan çuvallardan üst kısımdakilerinde pul biber, kekik vs. baharatlar olduğu, alt kısımda kalan çuvallarda ise dava konusu sigaraların ele geçirildiği, sanık D.. B..’nin baştan beri değişmeyen savunmalarında, kızının Mersin’ de yaşadığını ve onu görmek için bacanağı olan diğer sanıkla birlikte yola çıktığını, çuvallarda sigara olduğunu bilmediğini ifade etmesi, diğer sanık İ.. B..’ mn da bu savunmaları doğrular yönde beyanda bulunması karşısında, sanık D.. B..’ nin savunmasının aksine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca oyçokluğuyla BOZULMASINA,
III) 0 yer Cumhuriyet Savcısının sanık İ.. B.. hakkındaki hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
1-Sanığın eyleminin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibariyle 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa’nın 8/4. fıkrası kapsamında kaldığı gözetilmeden 5607 sayılı Yasa’ ya muhalefetten yazılı şekilde hüküm tesisi,
2-Açılan davanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen ve davaya katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi’nin katılan olarak kabul edilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
3-CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan sanığın talimat mahkemesinde alınan savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği ve talimat ekinde zararla ilgili bir bilgi ve belge bulunmadığından kamu zararından haberdar olmadığı cihetle, dava konusu sigaraların bilirkişi tarafından belirlenen Cif değeri olan 9.000 TL esas alınarak, Gümrük İdaresi’nce hesaplanacak ” eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ile mali yükler toplam tutarı” olan miktarın kamu zararı olduğunun sanığa bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken kamu zararının giderilmediği gerekçesi ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kabule göre de;
4-Hapisten çevrili adli para cezasının bir gün karşılığının 20 TL üzerinden hesaplanması sırasında uygulama maddesi olan TCK.’nun 52/2 maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
5-Gün adli para cezası, para cezasına çevrilirken, uygulama maddesi olan TCK’nun 52/2. maddesi yerine aynı kanunun 50/1- a maddesinin gösterilmesi,
Yasaya aykırı, O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca oybirliğiyle BOZULMASINA, 22/10/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY
Yerel mahkemenin sanık D.. B.. yönünden sübuta ilişkin kabulü yerinde olup, suç tarihi ve suça konu eşyanın niteliğine göre, sanığın 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa’nın 8/4. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği ve dolayısıyla hükmün bu gerekçe ile bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun anılan sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin bozma kararma katılmıyorum.
Muhalif Üye